Esas No: 2022/4460
Karar No: 2022/5218
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/4460 Esas 2022/5218 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/4460 E. , 2022/5218 K.Özet:
Davacı, komşu taşınmazın sahibi davalının arsasına hafriyat ve moloz döktüğü için elatmanın önlenmesi ve tazminat talep etmiştir. İlk kararda davacı lehine karar verilmiş, ancak daha sonra Yargıtayca bozulmuştur. Yapılan yeniden yargılama sonrasında, davacının taşınmazın maliki olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacının taşınmazı taahhüt ettiği açık artırma yoluyla satın almış olduğu ve taşınmazın mülkiyetinin tescilden önce kazanılabileceği kanunu uyarınca davanın reddine karar verilmesinin yanlış olduğu belirtilerek karar bozulmuştur. Sonuç olarak, davanın reddine karar veren ilk karar bozulmuş ve dava yeniden görülmeye başlanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705/1. maddesi (Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur...)
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02/10/2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair hükmün Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine dair verilen 09/02/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 879 ada 21 parsel sayılı taşınmazın zilyedi ve müstakbel maliki olduğunu, söz konusu arsanın sağ tarafında bulunan komşu taşınmazın maliki olan davalı tarafından müvekkilin taşınmazına inşaat molozları ve hafriyatı döküldüğünü ve çite zararlar verildiğini, haksız fiil niteliğindeki elatmanın önlenmesi ile birlikte zararın tazmin yolu ile giderilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı, davacının 879 ada 21 parsel sayılı taşınmazın maliki olmadığını, taşınmaz üzerinde hafriyat arığı bulunmadığını beyan ederek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 6.130,96 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine 8. Hukuk Dairesinin 07.09.2020 tarihli 2018/5447 Esas, 2020/4903 Karar sayılı ilamı ile "Karar başlığında Aile Mahkemesi yazılmış ise de maddi hata sonucu yazıldığı mahkemesinde her zaman düzeltilebileceği davacı vekilinin, 879 ada 21 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak elatmanın önlenmesi, eski hale getirilme tazminatı ve haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat davası açmış olmasına rağmen, sadece 21 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak eski hale getirme tazminatı hakkında hüküm tesis edilmesi, elatmanın önlenmesi ve manevi tazminat talebi hakkında olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının dava tarihinde malik sıfatını haiz olmadığı, dava tarihi itibariyle kişisel veya ayni hakka dayanan hakkını ispat edemediği gerekçesiyle, aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar vermiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı TMK'nin 705/1. maddesi;"Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." hükmünü amirdir. Cebri artırma ve ihale TMK’nın 705 ve İİK’nın 134. maddeleri uyarınca taşınmazın mülkiyetinin tescilden önce kazanma hâllerinden biridir.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı incelendiğinde 06.07.2015 tarihinde satış işlemi ile taşınmazın davacı adına tescil edildiği, (kapatılan) Üsküdar 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1 sayılı satış dosyasında yer alan belgeler göre 12.03.2013 tarihinde yapılan açık artırma sonunda taşınmazın kati ihale ile davacıya satılmış olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nin 705/1. maddesi uyarınca, ihale ile taşınmazı satın alan davacının taşınmazın mülkiyetini tescilden önce kazandığı gözetilmeden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.