Esas No: 2022/4612
Karar No: 2022/5192
Karar Tarihi: 15.09.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/4612 Esas 2022/5192 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/4612 E. , 2022/5192 K.Özet:
Davalılarla birlikte 598 ada 21 parsel numaralı taşınmazda hissedar olan davacı, taşınmazın paylaştırmanın mümkün olmadığını belirterek ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etti. Mahkeme, tüm paydaşların kabulü halinde de satışın ortaklar arasında yapılmasına karar verdi. Davacı vekili kanun yararına temyiz talebinde bulundu ve Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü, tüm paydaşların rızasının bulunmadığı için mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtti. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şöyle: Türk Medeni Kanunu'nun 699. maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 363/son. maddesi.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ... vd.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10/07/2019 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07/04/2021 günlü temyiz edilmeden kesinleşen hükmün Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü'nün 18/07/2022 tarih ve 39152028-153.01-376-2022 Esas, 1818/21513 sayılı tebliğnamesi ile HUMK'nun 427/6. maddesi gereğince kanun yararına bozulması istenilmiş olmakla, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi talebine ilişkindir.
Davacı vekili, 598 ada 21 parsel numaralı taşınmaz üzerinde tarafların hissedar olduklarını ancak fiili durum itibarı ile paylaştırmanın mümkün olmadığını belirterek dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yolu ile giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, taşınmazın aynen taksiminin mümkün olmadığını, ortaklığın satış suretiyle giderilmesi gerektiğini, tüm paydaşların kabulü halinde de satışın ortaklar arasında yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, ...,... Parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte aynen taksimi mümkün olmadığından hissedarlar arasında yapılacak açık artırma sureti ile satış yolu ile giderilmesine karar verilmiştir.
Hüküm istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir.
Davacı vekili 17.02.2022 tarihli kanun yararına temyiz talebini içeren dilekçesiyle Adalet Bakanlığı’na başvurmuş; Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 18.07.2022 tarihli ve 39152028-153.01-376-2022-E., 1818/21513 sayılı yazılarında; “…Taşınmazın hissedarlar arasında satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilebilmesi için, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 699'uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca tüm paydaşların rızasının bulunması gerekir. Duruşmalara tüm hissedarlar katılmadığı gibi katılan paydaşların da satışın hissedarlar arasında yapılmasını isteyip istemedikleri konusunda beyanları alınmamıştır. Kaldı ki; davacı vekili 12.02.2020 tarihli beyan dilekçesinde satışın umuma açık yapılmasını istediğini belirtmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece taleple bağlı kalınmaksızın yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.” denilerek kanun yararına temyiz talebinde bulunulmuştur.
6100 sayılı HMK'nın 363. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulabilir.
Dava, ortaklığın giderilmesi talebine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesinde yer alan “Taleple bağlılık ilkesi” gereğince, "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmü emredici olup, hakimin bu konuda takdir yetkisi bulunmamaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 699. maddesinde “Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir. Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir. Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda taşınmazın pay miktarına ve paydaş adedine göre aynen taksiminin veya ivaz ilaveli ya da ivaz ilavesiz olarak taksiminin mümkün olmadığı ancak satış suretiyle giderilmesinin mümkün olduğu belirtilmiştir. Mahkemece 12.02.2020 tarihli duruşmada, davacı vekiline taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesi halinde satış işlemlerinin umuma açık ya da hissedarlar arasında yapılmasına dair beyanda bulunmak üzere iki haftalık süre verilmiş, davacı vekili aynı tarihli beyan dilekçesinde satışın umuma açık yapılmasını talep ettiğini bildirmiştir. Mahkemece taleple bağlı kalınmaksızın ve satışın yalnızca paydaşlar arasında yapılacak arttırmayla yapılmasına karar verilebilmesi için bütün paydaşların açık rızasının olmadığı hususu gözetilmeden taşınmazdaki ortaklığın hissedarlar arasında yapılacak açık arttırma suretiyle satış yolu ile giderilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Hükmün bu nedenle kanun yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’nün 18.07.2022 tarihli ve 39152028-153.01-376-2022-E. 1818/21513 sayılı kanun yararına temyiz başvurusunun kabulü ile HMK’nın 363. maddesi gereğince hükmün, hukuki sonuçları kalkmamak koşulu ile KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı Yasanın 363/son. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Resmi Gazete'de yayımlanmak üzere Adalet Bakanlığı'na gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilmesine, 15.09.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.