15. Hukuk Dairesi 2011/5722 E. , 2012/6456 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, alacak istemiyle açılmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı iş sahibi idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı yüklenici şirket vekili fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100.000,00 TL iş bedeli isteminde bulunmuştur. Dava dilekçesi içeriğinden anlaşıldığına göre, bu istek içerisinde sözleşme gereği ödenmeyen iş bedeli, sözleşme dışı yapılan işlerin bedeli ve fiyat farkı yer almaktadır. Davacı yüklenici şirket vekili tarafından bu kalemler yönünden ayrı ayrı ne kadar miktarın dava konusu yapıldığı açıklanmadığı gibi, mahkemece de davacı vekiline süre verilip istenilen alacak miktarının ayrımı konusunda bilgi istenmemiş, dolayısıyla karar altına alınan 100.000,00 TL’nin hangi kalemleri içerdiği belirlenememiştir. Bu durum verilen kararın denetimini imkânsızlaştırmaktadır. Mahkemece öncelikle istenilen 100.000,00 TL’nin hangi kalemlere ilişkin olduğunun açıklattırılması gerekir. Bu kurala uyulmadan davanın sürdürülmesi ve yine bir ayrım yapılmadan tahsil kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Bilirkişi raporlarının Yargıtay denetimine elverişli olması zorunludur. Davalı iş sahibi tarafından sözleşme konusu işlerden bazılarının yapımından vazgeçildiği açıklandığı halde, bunlar konusunda raporlarda açıklama yapılmamış, iş bedeli sözleşmede yazılı olan miktarın tamamı olarak kabul edilmiştir.
Sözleşme dışı yapılan işler varsa bunların neler olduğunun açıkça raporda gösterilmesi ve bedellerinin BK’nın 410 ve devamı maddelerine göre yapıldığı yıl mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanması gerekir. Bu konuda bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor yukarıda açıklanan ilkelere uygun olmadığı gibi, Yargıtay denetimine elverişli nitelikte değildir.
Bilirkişilerin kendi uzmanlık konularına giren hususlarda görüşlerini hazırlaması, bilirkişi raporunun tüm bilirkişiler tarafından birlikte imzalanarak tek rapor olarak verilmesi gerekir. Dosyada hukukçu bilirkişi ile mühendis bilirkişiler ayrı raporlar düzenlemişler, mühendis bilirkişiler raporlarındaki belirledikleri miktarın ilave işlere ilişkin olduğunu açıklamışlardır. Daha sonra dosyaya rapor veren mali müşavir bilirkişi teknik bir konu olan ve mühendis bilirkişilerin uzmanlık alanına giren fiyat farkı ve iş bedeli konusunda görüş bildirmiş, mahkemece bu rapor değerlendirmeye esas alınmıştır.
Davalı iş sahibi vekili tarafından raporlara teknik içerikli itirazlar ileri sürüldüğü halde, mahkemece bu itirazlar dikkate alınıp değerlendirilmediği gibi, bilirkişilerden ek rapor dahi alınmamıştır.
Mahkemece Yargıtay denetimine elverişli olmayan ve bilirkişilerin ayrı ayrı düzenledikleri, bütünlük arzetmeyen ve özellikle mali müşavir bilirkişinin uzmanlık alanıyla ilgili olmayan raporu dayanak alınarak hüküm oluşturulması doğru olmamıştır.
Yapılacak iş, öncelikle davacı yüklenici şirket vekilinden dava konusu yaptığı 100.000,00 TL alacağın ayrımını yapmasının istenmesinden, daha sonra gerekirse yerinde keşif yapılarak, konunun uzmanı inşaat mühendisi bilirkişiler ile mali müşavirden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulundan, yukarıdaki ilkelere göre Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmasından, davalı iş sahibi vekilinin itirazlarının değerlendirilmesinden, davacı yüklenici şirketin sözleşmeye konu işler nedeniyle hakettiği iş bedelinin, sözleşme dışı işler yapmışsa, bu işlerin bedellerinin ve hakedilen fiyat farklarının ayrı ayrı gösterilmesinin istenmesinden, davalı iş sahibi tarafından yapılan ödeme miktarının açık şekilde hesaplanmasından, sonucuna göre değerlendirme yapılıp hüküm kurulmasından ibarettir.
Yeterli ve Yargıtay denetimine uygun olmayan bilirkişilerin ayrı ayrı düzenledikleri raporlara dayanarak hüküm oluşturulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı iş sahibi yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 15.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.