Eser Sözleşmesi - İtirazın İptali Davası - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2004/3882 Esas 2005/1039 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2004/3882
Karar No: 2005/1039
Karar Tarihi: 24.2.2005

Eser Sözleşmesi - İtirazın İptali Davası - Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2004/3882 Esas 2005/1039 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, bir eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle yapılan ilamsız icra takibine itiraz edince, itirazın iptali davası açıldı. Ancak mahkeme, yetki konusunda itiraz edilmediği halde bu konuda karar vererek, itirazın iptali davasını kısmen kabul etmişti. Temyizde davalı yararına hüküm bozuldu ve itirazın asmında önce, icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenip sonuçlandırılması gerektiği hatırlatıldı. Mahkemenin, ilamsız icra takiplerinde davacının yerleşim yeri icra dairesi yetkili olduğu, eser sözleşmesi için ise akdın ifa edileceği yer icra dairesi yetkili olduğu belirtildi. 2004 tarihli İcra ve İflas Kanunu maddeleriyle, 818 sayılı Borçlar Kanunu ve 1086 tarihli Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu madde numaraları da kararda belirtilmiştir.

 

 

15. Hukuk Dairesi 2004/3882 E., 2005/1039 K.

15. Hukuk Dairesi 2004/3882 E., 2005/1039 K.

  • ESER SÖZLEŞMESİ
  • İTİRAZIN İPTALİ DAVASI

 

  • 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 67 ]
  • 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 50 ]
  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 73 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 9 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 10 ]

"İçtihat Metni"

Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekiü tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle yapılan ilamsız icra takibine itiraz üzerine İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır. Yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı tarafından yapılan ilamsı icra takibinde davalı borçlu icra müdürlüğüne süresinde verdiği dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş, itirazın iptali davasında da uzatılmış cevap süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Bu durumda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 20.3.2002 tarih 13-241 Esas, 208 Karar sayılı iiamı ile Yargıtay"ın kararlılık kazanmış uygulamalarına göre itirazın iptali davasına bakan mahkemenin, kendi yetkisine itiraz olmasa dahi öncelikle takip dosyasında icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemesi gerekir. Çünkü icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi sonucunda mahkeme kendisinin de yetkili olup olmadığını belirleyecektir. Öte yandan itirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlı olup, geçerli bir takip yoksa itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine İtiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadıkça geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. Bu nedenle de icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması halinde mahkemenin elindeki davada öncelikle bu itirazı inceleyip karara bağlaması gerekir.

İcra dairesinin yetkisini düzenleyen llK.nun 50/1 maddesine göre ilamsız icra takiplerinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanacaktır. Bu hüküm uyarınca eser sözleşmesinden kaynaklanan takiplerde HUMK.nun 9. maddesindeki genel yetki kuralına göre davalının yerleşim yeri icra dairesi yetkili olduğu gibi, HUMK.nun 10. maddesi uyannca akdin ifa edileceği yer İcra dairesi de yetkilidir. Akdîn ifa yerinin belirli olması durumunda BK.nun 73 ve HUMK.nun 10. maddesine göre alacaklının yerleşim yeri icra dairesi ve mahkemelerinin yetkili olduğu kabul edilmemektedir.

Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında davalının yerleşim yeri Şişli İlçesi olduğu gibi, sözleşme konusu halıların montajının yapıldığı yer davalının işyeri, diğer bir anlatımla akdin ifa mahalli de Şişii ilçesidir. Davalı tarafça takip dosyasına verilen dilekçe ile icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve yetkili icra dairesi doğru olarak gösterildiğine göre llK.nun 50/1 HUMK.nun 9 ve 10. maddelerine göre takipte yetkili İcra dairesi Şişli İcra dairesidir.

Bu halde yerel mahkemece takibin yapıldığı Kadıköy İcra Müdürlüğü yetkisiz olduğundan, yetkisine yapılan itirazın kabulüne ve itirazın iptali davasının bu nedenle reddine karar vermek gerekirken mahkemenin yetkisine itiraz reddedilip işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek hafinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 24.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 

 

 

Hemen Ara