Esas No: 2022/3917
Karar No: 2022/5382
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3917 Esas 2022/5382 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/3917 E. , 2022/5382 K.Özet:
Davacı, davalının önalım hakkına dayanarak satın aldığı taşınmazın iptali ve kendi adına tescili için dava açmıştır. Davalı, toplulaştırma çalışmaları nedeniyle taşınmazların devir ve temlikinin yapılamayacağını, ayrıca fiili taksimin olduğunu savunmuştur. İlk derece mahkemesi davayı kabul ederek davalının elde ettiği hisseyi kanuna aykırı olarak elde ettiği gerekçesiyle iptal edilmesine ve davacı adına tesciline hükmetmiştir. Davalı vekili temyiz istemiş, ancak temyiz itirazlarının bir kısmı kabul edilmemiştir. Kararda, HMK'nın 297/2. maddesi gereği hükmün sonuç kısmında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, bedelin depo edilmediği ve depo edilen bedelin davalıya ödenmemesi nedeniyle hüküm sonucunun düzeltilerek onanması ve harcın yatırana iade edilmesine karar verildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesi ve 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gösterilmiştir.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16/02/2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/03/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
I. DAVA
Davacı vekili, 60 parsel sayılı taşınmazda 12.08.2011 tarihli resmi senet ile davalı tarafından satın alınan 1/9 hissenin önalım hakkı nedeniyle iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, toplulaştırmaya konu araziler hakkında mahkemelerce devir ve temliki gerektiren kararlar verilemeyeceğini, bu arazilerin toplulaştırma çalışmaları sonuçlanana kadar devredilemeyeceğini, dava konusu taşınmazda fiili taksim olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi, davalının devam eden toplulaştırma çalışmalarına rağmen davaya konu taşınmazdaki hisseyi satın alması nedeniyle, kanuna aykırı olarak elde ettiği durumu kanuna dayanarak korumasının mümkün olmadığı, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre dava konusu taşınmazın kullanımı ile ilgili rızai bir taksimin varlığının da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ... parsel sayılı taşınmazda davalı adına kayıtlı olan 1/9 hissenin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar vermiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, davalının devraldığı tarihte 3083 sayılı Kanun uyarınca devir ve temlik yasağı bulunup bulunmadığının mahkemece araştırılmadığını, bedelin depo edilmediğini ve taşınmazda fiili taksim olduğu halde davanın kabul edildiğini belirterek hükmü temyiz etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2.Hukuki Sebep
6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
3.3. Değerlendirme
3.3.1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3.3.2.Davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; mahkemece, hüküm sonucunda dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı payın iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği ve bedel depo edildiği halde depo edilen bedelin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya ödenmesine karar verilmemesi doğru görülmemiş ise de, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Yukarıda (3.3.1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3.3.2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 1 numaralı bendinde yer alan "tesciline" ibaresinden sonra gelmek üzere "depo edilen 1.275,00TL önalım bedelinin varsa nemalarıyla birlikte davalıya ödenmesine", ibaresinin eklenmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.