Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1435 Esas 2022/5436 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1435
Karar No: 2022/5436
Karar Tarihi: 22.09.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1435 Esas 2022/5436 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, haricen satın aldığı taşınmaz üzerinde diktiği ağaçların aidiyetinin tespiti için dava açmıştır. Mahkeme, dava konusu muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliklerine yönetilerek savunma ve deliller toplandıktan sonra ağaçların bulunduğu alanda kamulaştırmalar yapılması gerektiğini belirtmiştir. Ancak kamulaştırmaların tam olarak yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, taşınmazlar için imar evrakları getirtilerek kamulaştırma bedeli tespit edilmeli ve kamu yararı kararının ilan süresinin bitiminden sonra dikilen ağaçların davacının hukuki yararı bulunmadığı belirtilmelidir. Sonuç olarak, mahkemenin kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri: 6100 s.lı HMK mad.106/2, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 19. maddesi (ek fıkra), 5177 sayılı Kanunun 35. maddesi, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 25. maddesi, 7139 sayılı Kanunun 28. maddesi (3. fıkra).
7. Hukuk Dairesi         2022/1435 E.  ,  2022/5436 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR : ... vd.

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/10/2015 gününde verilen dilekçe ile muhdesat aidiyetinin tespiti talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/02/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... vekili, davalı ... ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, vekil edeninin haricen satın aldığı 1000 m2 taşınmaz üzerine çeşitli yaş ve nitelikte ağaçlar diktiğini, imar uygulaması sonrasında 1200 ada 25 parsel sayılı taşınmaz olarak adına tescil edildiğini ancak bir kısım ağaçların tapulu yerin dışında kaldığını açıklayarak tapulu alan dışında kalan ağaçların vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili, dava konusu yerin Karayolları Genel Müdürlüğü ve DSİ Genel Müdürlüğü mülkiyetinde bulunduğunu açıklayarak davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Dahili davalı ... vekili ve DSİ Genel Müdürlüğü vekili davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, dava konusu edilen ağaçların bir kısmının DSİ kanalı içerisinde, bir kısmının ise Kadirli- Sumba karayolunda kaldığı, kanal olarak kayıtlı 1220 ada 28 parselde davacının tapu maliki olmadığı bundan ayrı 1200 ada 25 parsel (imar uygulaması ile 1220 ada 30) sayılı taşınmazın ağaçların bulunduğu yer ile ilgisinin bulunmadığı gerekçeleriyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 29/05/2017 tarih ve 2017/10815 Esas, 2017/7811 Karar sayılı ilamıyla "... muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında husumetin, muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliklerine, taşınmaz tapusuz ise Hazine ile ilgili köy veya belediye tüzel kişiliğine yönetilerek taraf teşkili sağlanarak savunma ve deliller toplandıktan sonra, ağaçların bulunduğu alanda kamulaştıma çalışmaları yapılıp yapılamadığı, yapıldı ise ağaçların kamulaştırılan kısımda kalıp kalmadığı hususunu tespiti için ilgili belgelerin celbi ile tekrar bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi ..." gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama neticesinde mahkemece; davanın kabulü ile; fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 04/11/2015 tarihli krokide A ve B harfi ile işaretli alanda kesilmeden önce mevcut bulunan 31 adet zeytin ağacı, 14 adet incir ağacı, 2 adet dut ağacı, 1 adet ceviz ağacı, 5 adet nar ağacının davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmiştir.
    Hükmü, dahili davalı ... vekili, davalı ... Genel Müdürlüğü vekili ve davalı ... vekili temyiz etmişlerdir.
    Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK mad.106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. 26.05.2004 gün ve 5177 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 19. maddesine eklenen ek fıkra hükmünde "Başkası adına tapulu, sahipsiz ve/veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin kamulaştırmasında binaların asgarî levazım bedeli, ağaçların ise 11. madde çerçevesinde takdir olunan bedeli zilyedine ödenir" denilmektedir. Bu hükümle başkası adına tapulu veya tapusuz bir taşınmazın kamulaştırılması halinde, taşınmazda malik olmayan ancak üzerindeki muhdesatı meydana getiren kişilere muhdesatın kamulaştırma bedelinin kendisine verilmesini sağlama amacıyla zilyetliği tespit davası açma hakkı tanınmıştır
    Somut olayda, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de; bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
    04.11.2015 havale tarihli fen bilirkişiler tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda, dava konusu edilen ağaçların bir kısmının kanal vasıflı 1200 ada 28 parsel sayılı taşınmazda, bir kısmının ise Kadirli-Sumbas karayolu üzerinde kaldığının belirlendiği, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamından sonra alınan 11/02/2019 havale tarihli ek bilirkişi raporunda da 04.11.2015 havale tarihli bilirkişi raporu ekindeki krokide gösterilen dava konusu muhdesatların bulunduğu A harfi ile işaretli alanın Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 6. Bölgenin kamulaştırma çalışmaları kapsamında kaldığı, B harfi ile işaretli alanın ise yol çalışmaları kapsamı içerisinde kaldığı hususlarının belirlendiği, ancak kamulaştırma alanında kalan davaya konu ağaçların kamulaştırma bedeli tespitine dahil edilip edilmediği tereddüte mahal bırakmayacak şekilde tespit edilmediği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, taşınmazlara ilişkin imar evrakları getirtilerek davacının muhdesatlarının imar öncesinde hangi taşınmazda kaldığının belirlenmesi, kamulaştırma dosyası getirtilerek, kamulaştırma alanında kalan davaya konu ağaçların, kamulaştırma bedeli tespitine dahil edilip edilmediğinin tereddüte mahal bırakmayacak şekilde tespit edilmesi, kamulaştırma bedeline dahil edilmemiş ise; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 25. maddesine 7139 sayılı Kanunun 28. maddesi ile eklenen 3. fıkraya göre, kamu yararı kararının ilan süresinin bitiminden itibaren kamulaştırılacak taşınmazların üzerine yapılan sabit tesisler ile dikilen ağaçların bedelinin, kamulaştırma bedelinin tespitinde dikkate alınmayacağı hususu göz önüne alınarak, bu tarihinden sonra dikilen ağaçlar açısından davacının hukuki yararı bulunmadığından, kamulaştırılan alanda bulunan ağaçların, kesilmiş olması nedeniyle, yaşlarının önceki raporlara göre belirlenerek, kamu yararı kararının ilan süresinin bitiminden sonra dikilen ağaçlar yönünden istemin reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dahili davalı ... vekili, davalı ... Genel Müdürlüğü vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın ilgiliye iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Hemen Ara