Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/5701 Esas 2022/5462 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5701
Karar No: 2022/5462
Karar Tarihi: 26.09.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/5701 Esas 2022/5462 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı mirasbırakanın mirasçısı olarak belirtilmediği ve belgenin iptalini talep ederek yeni bir mirasçılık belgesi istedi. Mahkeme davayı kabul etti ancak karar temyiz edildi. Türk Medeni Kanunu'nun 29. ve 30. maddelerine göre, mirasçılık ilişkisi nüfus kayıtları ile ispat edilir. Mirasçılık belgesinin iptali durumunda, belgedeki hak sahipleri ve mirasçıları davaya dahil edilmeli ve herhangi bir taraf yargılama sırasında ölürse, davanın mirasçılarına yönlendirilerek devam etmelidir. Bu gibi durumların göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Mahkeme taraf teşkili sağlanmadan karar verdiği için karar bozuldu. Türk Medeni Kanunu'nun 29. ve 30. maddelerine göre, bir kişinin sağ veya ölü olduğunu veya bir ölümde sağ bulunduğunu iddia eden kişinin iddiasını kanıtlaması gerekmektedir. Nüfus kayıtları ise doğru bilgi oluşturdukları için genellikle kanıt olarak kabul edilir.
7. Hukuk Dairesi         2021/5701 E.  ,  2022/5462 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVALILAR : ... vd.

    Davacı tarafından davalılar aleyhine 02/03/1999 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesi verilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/12/1999 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakanı ... ’ye ait Yalova Sulh Hukuk Mahkemesi 07.05.1998 tarih ve 1998/23-36 E.K. sayılı mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmediğini, nitekim mirasbırakan ... ’nin iki ayrı evliliğinden olma 4 çocuğunun bulunduğunu, davacının ise ilk evliliğinden olma torunu olduğunu, iptali istenen mirasçılık belgesinde ise mirasbırakanın ilk evliliğinden olma çocuklarına pay dağıtılmadığından bahisle söz konusu mirasçılık belgesinin iptaliyle murise ait yeni mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, TMK'nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re'sen araştırma ilkesi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
    Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herangi bir şekle tabi değildir. (TMK md.7) Hakim çekismesiz yargıda re'sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
    Mirasçılık belgesinin iptali halinde, hukuksal durumlarının etkilenmesi sözkonusu olabileceğinden iptali istenilen mirasçılık belgesinde hak sahibi olarak gösterilen kişilerle, davadan önce ölmüş ise bunların tüm mirasçılarının davada taraf olarak gösterilmesi, yine davalılardan herhangi birinin yargılamadan sonra ölmesi halinde de davanın mirasçılarına yönlendirilerek mirasçılar aleyhine sürdürülmesi, hükmün de mirasçı oldukları gösterilerek mirasçılar hakkında verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda, iptali istenilen mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gözüken ve miras payı dağıtılan ...,...,... ’ın davada taraf olmadıkları anlaşılmaktadır. Mahkemece adı geçen kişilerin, ölmüş iseler mirasçılık belgelerinin teminiyle mirasçılarının davaya dahil edilmesi, bu şekilde taraf koşulu gerçekleştirildikten sonra davanın esasına girilmesi, taraflardan varsa başkaca da delilleri de sorulup saptanıp, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 26.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.












    Hemen Ara