Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/5746 Esas 2022/5481 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5746
Karar No: 2022/5481
Karar Tarihi: 26.09.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/5746 Esas 2022/5481 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalının mirasçılıktan çıkarılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddetmiştir. Davacının istinaf başvurusu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, görev kamu düzeni ile ilgili bir dava şartı olduğundan, uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Bu sebeple Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2. ve 4. maddeleri gereği, sulh hukuk mahkemesi görevli olduğu davalar belirtilmiş olup, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.
7. Hukuk Dairesi         2021/5746 E.  ,  2022/5481 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22/11/2019 tarihinde verilen dilekçe ile mirasçılıktan çıkarma talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 15/10/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nce istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili, davacının oğlu olan, davalının, etrafa yüklü miktarda borçlanarak, borçlarını davacıya ödettirdiğini, yıllardır davacıyı arayıp sormadığını, davacı ile ilgilenmediğini, bayramlarda telefonla bile aramadığını, yıllardır görmediği davacı için haksız ihbarlarda bulunarak kendisine vasi tayini talebinde bulunduğunu, davacıya vasi tayinine ilişkin talebin reddedildiğini, davalının davacıya karşı yasal, ahlaki ve vicdani görevlerini yerine getirmediğini belirterek davalının mirasçılıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekili, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekili, bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4. maddesinde, sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu davalar belirtilmiştir. Aynı Kanunun 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. 6100 sayılı Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.
    Eldeki dava, mirasçılıktan çıkarma isteğine ilişkin olup, bu davada sulh hukuk mahkemesini veya başka bir mahkemeyi görevlendiren bir yasal düzenleme bulunmadığına göre, uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesidir.
    Mahkemelerin görevine ilişkin kurallar kamu düzeninden ve aynı zamanda dava şartlarından olup, mahkemenin görevli olup olmadığı hususunun her aşamada ve kendiliğinden incelenmesi gerekmektedir.
    O halde, görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan (HMK m. 114/c) iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulması (HMK m. 115/1) gerektiğinden bölge adliye mahkemesince, görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 373/2. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine, kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 26.09.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Hemen Ara