Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3446 Esas 2022/5524 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3446
Karar No: 2022/5524
Karar Tarihi: 27.09.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3446 Esas 2022/5524 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2022/3446 E.  ,  2022/5524 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    DAVALILAR : ... vd.
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Kayseri 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/12/2018 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi ve kâl talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28/12/2021 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisine dair verilen kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 27/09/2022 günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davacı vekili Av. ... ve Av. ... ...ile karşı taraftan davalılardan ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    KARAR

    I.DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin maliki olduğu dava konusu ... ada 69 parsel sayılı taşınmaza, davalılar tarafından gecekondu inşaa edilmek suretiyle müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini belirterek, davalıların dava konusu taşınmaza el atmasının önlenmesine ve bu taşınmaz üzerine müvekkilinin rıza ve muvafakati olmadan inşaa edilen gecekondunun yıkımına karar verilmesini talep etmiştir.
    II.CEVAP
    1.Davalı ... cevap dilekçesinde, üzerine gecekondu yaptırdıkları yerin dava dışı ... adına kayıtlı olduğunu ve ...'ın rızası ve bilgisi dahilinde yaklaşık 30 yıla yakın süredir bu gecekonduda oturduklarını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    2.Davalı vekili yargılama sırasında müvekkilinin dava dışı ...’dan haricen satın aldığı yeri, müvekkilinin eşi ... ’nın tapuda temlik aldığını beyan etmiştir.
    III.İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı tarafın dava dışı ...’ın hissesini haricen satın aldıklarını savunduğu, yargılama aşamasında davalı ...’nın önceki paydaş ...’ın hissesini tapuda temlik aldığı, bilirkişi raporuna göre taşınmazda davacının kendi hissesinden istifadesinin mümkün olduğu ve davalı ...’nın kayıt maliki ...’nın eşi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    IV.İSTİNAF
    A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B.İstinaf Sebepleri
    Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dava konusu taşınmazın en iyi yerine bina yapılmak suretiyle müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, davalı ...’nın taşınmazda hissesinin olmadığını, yapının yıkımının fahiş zarar doğuracağına ilişkin değerlendirmenin hatalı olduğunu, davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu, davanın haksız gerekçelerle reddedildiğini beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle usul ve yasaya aykırı İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    C.Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, muhtesat şerhinin davacının mülkiyet hakkı karşısında o şeyi kullanan bakımından kullanımının haklı ve geçerli bir nedeni olarak da kabul edilemeyeceği; mülkiyet hakkı ile kişisel hakkın karşı karşıya gelmesi durumunda, mülkiyet hakkına değer verilmesi gerekeceği; bu nedenle, dava tarihinde davacının elatmanın önlenmesi istemi yönünden haklı olduğu; davalı ...’nın, taşınmaza sonradan paydaş olan ve davaya dahil edilen davalı ...'nın eşi olması sebebiyle davanın paydaşın paydaşa açtığı dava niteliğine dönüştüğü; davalı tarafın kendi hissesine isabet eden yeri kullandığı, davacının ise kullanabileceği bir alanın mevcut olduğundan davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu; ancak dava tarihinde davacının eldeki davaya açmakta haklı olması nedeniyle yargılama giderlerinden davalı ...’nın sorumlu olması gerektiği ve vekalet ücretinin davacının hissesinin değeri, yıkımı istenen yapının değeri ile yıkım masrafları toplamı üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisine, davanın reddine ve yargılama giderlerinin davalı ...’dan tahsiline karar verilmiştir.

    V.TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
    B. Temyiz Sebepleri
    1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde, davalı ... ve eşinin taşınmaza müdahalesinin hisseleriyle sınırlı olmadığını, gecekondu dışında kalan kısımların ise bahçe olarak kullanılmak suretiyle müvekkilinin kullanımına kapatıldığını, kararda adı geçen ...’ın müvekkilinin ağabeyi olmadığını, açmış oldukları benzer davaların lehlerine sonuçlandığını, davanın reddi gerekçesinin hukukun temel ilkelerine aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın en iyi yerine bina yapılmak suretiyle müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, dava dışı önceki malik ...’ın hissesini haricen satın aldıklarını, ...’ın taşınmazın üzerine gecekondu yapmalarına itirazının olmadığını, 30 yıldır taşınmazı malik sıfatıyla kullandıklarını, kadastro tespitinin hatalı yapıldığını, davacının kardeşinin hissesini bedeli karşılığında sattığından haberdar olduğundan dava açılmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, bu giderlerin müvekkiline yükletilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemlerine ilişkindir
    2. Değerlendirme
    2.1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin tüm; davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2.2.Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    2.3.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 120’inci ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16’ncı maddesi uyarınca, dava değerinin ve buna göre alınacak harcın el atılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil bedelinin toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri el atılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı kuşkusuzdur.
    2.4.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu taşınmazın tapu kaydında “Üzerindeki ev Mehmet oğlu ...’ya aittir.” şerhinin yer aldığı; 02.05.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda yer alan krokide “A” harfi ile gösterilen yapının kadastroda tespiti yapılan muhdesat olduğu; 07.07.2020 tarihli fen bilirkişi ek raporunda krokide “A” harfi ile gösterilen muhdesatın alanının 83.30 metrekare olduğu; 31.05.2019 tarihli inşaat ve mülk bilirkişi raporuna göre dava konusu taşınmazın metrekare değerinin 250,00 TL; yapının metrekare birim değerinin ise 800,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, dava yargılama sırasında paydaşın paydaş aleyhine açtığı elatmanın önlenmesi ve yıkım davasına dönüşse de, dava tarihinde davalı ... aleyhine çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi talebinde bulunulmuş olup, dava değeri de el atılan yerin değeri ile yıkımı istenen yapının değeri esas alınarak belirlenmelidir. Buna göre, davalı ... tarafından taşınmaza el atıldığı dosya kapsamıyla sabit olan arzın 20.825,00 TL, yapının değeri ise 66.640,00 TL dir. Bölge Adliye Mahkemesince bu değerler esas alınarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretinin davacının hissesinin değeri, yıkımı istenen yapının değeri ile yıkım masrafları toplamı üzerinden takdir edilmesi doğru olmamıştır. Bu husus, kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2’inci maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    VI. KARAR
    A.Gerekçe bölümünde yer alan (2.1.) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm; davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
    B.(2.2.) numaralı ve devamı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile,
    Temyiz olunan, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 11.04.2022 tarihli ve 2020/499 Esas, 2022/534 Karar sayılı ilamının hüküm kısmının 4’üncü bendinde yer alan “16.214,58 TL” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine, “12.170,45 TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA,
    Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    Peşin alınan temyiz karar harcının ilgiliye iadesine,
    Yargıtay duruşma vekalet ücreti 8.400,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı ...’ya verilmesine,
    27.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Hemen Ara