Esas No: 2021/1170
Karar No: 2022/5536
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1170 Esas 2022/5536 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/1170 E. , 2022/5536 K.Özet:
Davacı ve kardeşinin ortaklaşa aldığı bir daire, tapuda sadece kardeşin adına kaydedilmiştir. Davacı, tapunun iptal edilmesi ve kendi adına tescil edilmesi için davalılar aleyhine dava açmıştır. İlk mahkeme reddetmiş, ancak Yargıtay 14. Hukuk Dairesi davacının lehine karar vermiştir. Mahkeme tekrar yapılan duruşmada, davalıların adına kayıtlı payların miktarının açıkça belirtilmemesi nedeniyle karar düzeltme yapılmış ve davacının lehine karar verilmiştir. Kararda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2. maddesi de açıklanmıştır.
"İçtihat Metni"
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : ... vd.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19/11/2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/10/2019 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 27/09/2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacı ile kardeşi ... ’nın 563 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 11 No'lu daireyi ...İnşaat Tic ve San. AŞ’den 205.000,00TL bedelle ortaklaşa satın aldıklarını, ancak 11 No'lu daireyi tapuda ... adına kaydedildiğini, tapu kaydının iptaline, ½ payının davacı adına tesciline, diğer ½ payından ...’nın çocuksuz olarak ölümü nedeniyle veraset belgesi uyarınca davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ... ve ...’in aralarındaki mutabakat çerçevesinde sözleşmeye konu gayrimenkullerden 11 nolu dairenin ..., 10 nolu dairenin ise ... adına tescil edilmesi hususunda anlaştıklarını, 11 nolu dairenin bu nedenle ... adına kayıt edildiğini, 10 nolu dairenin tapu devrinin gerçekleştirilememesi üzerine bakiye dosya borcu olarak saptanan 95.844,00 TL'nin ...’a ödendiğini, ...’in ölümünden sonra yaşananlardan haberdar olan mirasçıların ...’nın mirasından kalan nakit parayı bir diğer müvekkili ... vasıtasıyla elden ...’ya ödendiğini beyanla davanın esastan da reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilininin, istinaf talebi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 14.11.2018 tarihli 2018/382 Esas-2018/7794 Karar sayılı ilamıyla ..., ... ve ... arasındaki 16.02.2011 tarihli sözleşmeye göre dava konusu 11 numaralı bağımsız bölümün 1/2'sinin tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davacı tarafça dava konusu dairenin veraset ilamındaki payları oranında tapuya tesciline ilişkin istemin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, 563 ada 3 parsel, B blok 11 nolu dairenin davalılar adına kayıtlı tapusunun 8/16'sının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Hükmü davacılar vekili ve davalı vekili temyiz etmişlerdir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin tüm davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; mahkemece dava konusu taşınmazın davalılar adına kayıtlı tapusunun 8/16'sının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmazda davalı ...'nın 10/16 payı, davalı ...'nın 3/16 payı olduğudan hüküm sonucunda davalılar adına kayıtlı ve iptaline karar verilen payın miktarı açık ve infaza elverişli şekilde gösterilmesi gerekirken, infazda tereddüte neden olacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bu husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nın 370/2. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin tüm davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin kabulüne hüküm sonucunun 2. bendinde yer alan "davalılar adına kayıtlı 8/16 payının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline" kelimelerinin hüküm sonucundan çıkararılarak, yerine "davalı ... adına kayıtlı 5/16 payın iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, davalı ... adına kayıtlı 3/32 payın iptali davacı adına kayıt ve tesciline" ibarelerinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 8.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.