Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1997 Esas 2022/5535 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1997
Karar No: 2022/5535
Karar Tarihi: 27.09.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1997 Esas 2022/5535 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/1997 E.  ,  2022/5535 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    DAVALILAR : ... vd.
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : İstanbul 8. Tüketici Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14/09/2018 tarihinde verilen dilekçeyle sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin tahsili talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/09/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20/09/2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ...geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    KARAR

    Dava, yükleniciden temlik alınan bağımsız bölüm ile ilgili olarak sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Yapı'dan 21395 ada, B blok, 11 nolu bağımsız bölümü satın aldığını, sözleşme gereği müvekkilinin 110.000 TL tutarında peşinat ödediğini, bakiye kalan 200.000 TL'nin ise davalı ... Yapı ile anlaşmalı olan diğer davalı ... ile imzalanan bağlı kredi statüsündeki kredi sözleşmesi aracılığı ile davalı ... Yapıya ödendiğini, müvekkilinin edimlerini yerine getirmiş olmasına rağmen satın almış olduğu taşınmazın müvekkili adına tescil edilmediğini beyanla,T. İş Bankasına aylık taksitler halinde ödenmekte olan kredi taksitlerinin durdurulmasına, bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile her türlü takyidattan ari suretle müvekkil adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 10/09/2019 havale tarihli dilekçesi ile 6502 sayılı Yasanın 11. maddesine uygun surette müvekkili ile davalı ... Yapı arasındasi sözleşmeden dönmek sureti ile davalı ... Yapı'ya ödemiş olduğu 310.000,00 TL bedelin fiili ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıların yasal sorumluluk oranları dikkate alınarak tahsiline karar verilmesini talep etmiş, tapu iptal ve tescil taleplerinden vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
    Davalı ... vekili, davacıya kullandırılan kredi “bağlı kredi” mahiyetinde olmadığından, müvekkili bankanın müteselsil sorumluluğundan söz edilemeyeceğini belirterek müvekkili banka hakkındaki davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince davacının ödemiş olduğu 310.000,00 TL'nin konut kredi sözleşmesinin bağlı kredi sözleşmesi de olduğu kabul edilerek, 310.000,00 TL'nin 200.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar ... Yapı Arazi Geliştirme İnş. San. ve Tic A.Ş ve ...'den alınarak davacıya verilmesine, kalan 110.000,00 TL'sinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Yapı Arazi Geliştirme İnş. San. ve Tic A.Ş' den alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleşinceye kadar davacının 26.05.2017 tarihli 200.000,00 TL bedelli kredi sözleşmesi nedeniyle davalı ...' ye ödemekte olduğu kredi ödemelerinin takdiren teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
    Davalı .... vekili karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince davalı .... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davalı .... vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre .... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davalı .... vekili vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 30. maddesine göre bağlı kredi sözleşmesi; tüketici kredisinin münhasıran belirli bir malın veya hizmetin tedarikine ilişkin bir sözleşmenin finansmanı için verildiği ve bu iki sözleşmenin objektif açıdan ekonomik birlik oluşturduğu sözleşmedir.
    Kredi verenin, tüketici kredisini belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda, ortada bir bağlı kredinin var olduğu söylenebilir. Bunun sonucu olarak, yürürlükteki Kanun’a göre tüketici, satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim isteme haklarından birini kullanması halinde kredi verene başvuruda bulunabilecektir. Bu kapsamda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 30, f. 4, c. 2’ye göre “Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur.” hükmü düzenlenmiştir. Her ne kadar yürürlükteki kanun hükmünde de açıkça kredi ödemelerinin durdurulabileceğinden söz edilmese de tüketiciye tanınan seçimlik hakların niteliği gereği bu sonuca ulaşılmaktadır. Bağlı krediye konu mal veya hizmetin hiç ya da gereği gibi yerine getirilmemesi durumunda tüketicinin önünde iki seçenek bulunmaktadır: Tüketici bu halde ya satış sözleşmesinden dönme hakkını kullanarak ve kredi ödemelerini durdurarak o zamana kadar ödediği taksitlerin iadesini isteyebilecek ya da bedelden indirim isteme hakkını kullanarak kredi geri ödemelerinin bu oranda indirilmesini talep edebilecektir.
    Tüketicinin, mal veya hizmet tedarikine ilişkin sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, esasen kredi ve satış sözleşmeleri bileşik sözleşme ilişkisi içerisinde birbirine bağlı durumda olduğundan, kredi sözleşmesinin bu durumdan etkilenmesi kaçınılmaz olup kredi verenin sorumluluğunun gündeme gelmesi de pek tabiidir Tüketicinin satış sözleşmesinden dönmesi halinde, tüketici bu andan itibaren bankaya karşı kredi ödemelerini durdurma hakkına sahiptir. Bu durumda tüketici o zamana kadar ödediği tutarın iadesi ve varsa uğradığı menfi zararın tazmini hususunda banka, satıcı veya sağlayıcıya ayrı ayrı veya birlikte başvurabilme imkanına sahiptir.
    Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; Ilk derece mahkemesinin 19. 09.2019 tarihli kararıyla davacının 26.05.2017 tarihli 200.000,00 TL bedelli kredi sözleşmesi nedeniyle davalı ...'ye ödemekte olduğu kredi ödemelerinin takdiren teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına karar verildiği davacının kredi taksitlerinin tamamını ödemediği anlaşılmıştır.
    Davacının sözleşmeden dönme hakkını kullandığı bankanın kullandırılan kredi miktarı ile sınırlı olarak sorumlu olduğu ve konut kredisi içinde olan kredi faizlerinden de davalı bankanın sorumluluğu kabul edilerek sonucuna uygun karar verilmelidir.
    O halde, mahkemece; dosya bilirkişiye verilerek; davacının bankaya ödediği kredi miktarı faizleri ile tespit ettirilerek, konut kredisi içinde olan kredi faizlerinden de davalı bankanın sorumlu olduğu kabul edilip davacıya iadesi gereken miktarın hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması, davacının davalı bankaya ödeme yaptığı bu miktarla ve en fazla davacıya kullandırılan kredi miktarı ile sınırlı olarak, bankanın sorumlu olacağı tazminat miktarının belirlenmesi ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı .... vekili temyiz itirazının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, karardan bir örneğin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 8.400,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 27.09.2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.





    Hemen Ara