Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3771 Esas 2022/5564 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3771
Karar No: 2022/5564
Karar Tarihi: 28.09.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3771 Esas 2022/5564 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sulh Hukuk Mahkemesi'nden çıkan bir ortaklığın giderilmesi davasına ilişkin hüküm, bir tarafın temyiziyle 7. Hukuk Dairesi'ne gelmiştir. Kararda, Tebligat Kanunu'nun, gerçek kişilere yapılacak tebligat için iki aşamalı bir yol benimsendiği belirtilmektedir. İlk aşamada, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamayacağı, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adrese normal bir şekilde tebligat yapılması gerektiği vurgulanmaktadır. Eğer muhatap bu adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun araştırma yapması gerekmektedir. İkinci aşamada ise, muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin tespit edilememesi durumunda, tebligatın geri gönderilmesi gerektiği belirtilmektedir. Kararda, davada yer alan davalılardan bazılarının vefat ettiği ve mirasçılarına gerekçeli kararın doğru bir şekilde tebliğ edilmediği, bir diğer davalının ise kısıtlandığı ve vasisine doğru bir şekilde tebliğ edilmediği ifade edilmekte ve bu durumların kanuna aykırı olduğu belirtilmektedir. Sonuç olarak, dosyanın mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
-7201 sayılı Tebligat Kanunu
-6099 sayılı Kanun'un 21/2. maddesi
-Tebligat Yönetmeliği'nin 29. maddesi
-Kanunun 10/2 ve 21/2. maddeleri
-Anayasanın \"Hak arama hürriyeti\" kenar başlıklı 36. maddesi
-6100 sayılı HMK’nin “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi
7. Hukuk Dairesi         2022/3771 E.  ,  2022/5564 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVACILAR : ...İşletme İnşaat Tur. Yatırım Nak. San. ve Tic. A.Ş. vd.
    DAVALILAR : ... vd.

    Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nin “Hukuki dinlenilme hakkı” başlıklı 27. maddesi ile Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
    1-Davalılardan ... 29.01.2022, ... 16.10.2021, ... 29.07.2021 tarihinde vefat etmiş olup, ... mirasçısı ...'ya, ... mirasçısı ...'a, ... mirasçısı ... ve ....'e gerekçeli kararın usulüne uygun tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. Bu mirasçılara yukarıda açıklanan 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliğ edilmesi,
    2-Dosya içerisindeki belgelerden davalı ...'in kısıtlandığı ve kendisine ...'in vasi olarak atandığı anlaşılmıştır. Davalı ... adına çıkartılan gerekçeli kararın vasisine tebliğ edilmesi gerekirken, davalı ...'e tebliği doğru görülmemiş olup, davalı ... adına vasi ...'e 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliğ edilmesi ve yasal temyiz süresinin beklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 28/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Hemen Ara