Esas No: 2021/5232
Karar No: 2022/8257
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/5232 Esas 2022/8257 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2021/5232 E. , 2022/8257 K.Özet:
Sanık cinsel taciz suçundan yargılanmış ancak dosya incelemesi sonucunda bu suçun unsurlarının oluşmadığı ve sadece huzur ve sükun bozma suçunun işlendiği tespit edilmiştir. Ancak mahkeme yanılgıya düşerek sanığı her iki suçtan da suçlu bulmuştur. Ayrıca mahkeme kararı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemesi değiştirildiği için yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nın 305, 310, 317, 321 ve 326. maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 260 ve 251. maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nın 123. maddesi
- 7188 sayılı Kanun'un geçici 5. maddesi ve 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendi
- Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas-2020/33 sayılı Kararı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Cinsel taciz, kişilerin hüzur ve sükunu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Katılan mağdurenin aşamalardaki samimi anlatımları, arama kayıtları ve mesaj içerikleri ile tüm dosya içeriğine göre; sanığın eyleminin cinsel amaç taşıdığının belirlenememesi nedeniyle mevcut haliyle fiilin bir bütün halinde 5237 sayılı TCK'nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek cinsel taciz ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan ayrı ayrı mahkumiyet kararı verilmesi, sanığın işlediği kabul edilen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun üst sınırının iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektirmesi ve mahkemece verilen mahkumiyet hükmü kurulmasının ardından 17.10.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesindeki basit yargılama usulüne dair kanuni düzenlemeden sonra 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1/c bendine yönelik olarak 19.08.2020 günlü, 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/16 Esas-2020/33 sayılı Kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin, aynı bentte yer alan “basit yargılama usulü” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilmesi karşısında, anılan karara istinaden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 27.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.