Esas No: 2022/1226
Karar No: 2022/5860
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1226 Esas 2022/5860 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/1226 E. , 2022/5860 K.Özet:
Davacı, babalarının intikal etmiş tarlalarının davalılar tarafından kullanıldığını ancak kendisine ecrimisil ödenmediğini ileri sürerek 7.000 TL ecrimisil bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, 2008 ve 2009 yılları için talebi reddederken, 2010, 2011 ve 2012 yılları için 3.957,14 TL ecrimisil bedelinin davalılardan tahsiline karar vermiştir. Davalılar vekili kararı temyiz etmiş ancak temyiz kesinlik sınırı 4270 TL olduğundan bu miktarın altında kaldığı için temyiz edilememiştir. 1086 sayılı HUMK'nun 427/2 maddesi gereği miktar veya değeri belirli bir tutarın altında kalan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararların kesin olduğu belirtilerek, dosyadaki kanun maddeleri açıklanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 1086 sayılı HUMK'nun 427/2 maddesi
- 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı Kanunun 428. maddesi, 1. bendi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.07.2013 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 09.11.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili; ... Köyü 21, 204, 232, 280, 671, 990, 1312, 1263, 1264, 922, 923, 1415 ve 1417 parsel sayılı tarla nitelikli taşınmazların tarafların babaları muris ...'a ait iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, bu taşınmazlarda davacının 3/20 hissesi bulunduğunu, taşınmazların tümünü davalıların kullandığını ancak davacıya ecrimisil ödemediklerini, davalı da çiftçi olduğu halde taşınmazları kullanmasına izin verilmediğini ileri sürerek, 2008 yılı için 1000,00 TL, 2009 yılı için 1200,00 TL, 2010 yılı için 1400,00 TL, 2011 yılı için 1600,00 TL, 2012 yılı için 1800,00 TL olmak üzere 7.000,00 TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili; muris ...'ın 30.08.2009 tarihinde vefat ettiğini, davacının murisin vefatından önce pay sahibi olmadığından 2008 ve 2009 yılları için ecrimisil talep edemeyeceğini, muristen intikal eden dava konusu taşınmazların bir kısmını davacının kullandığını, taşınmazların fiilen taksime tabi tutulduğunu, bu durumun ilçe tarım müdürlüğü kayıtlarından anlaşılacağı, bu nedenle ecrimisil istenemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece 24.06.2015 tarihinde davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine hüküm 8. Hukuk Dairesinin 16.10.2019 tarihli kararı ile bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 2008 ve 2009 yılları için ecrimisil talebinin reddine, 2010, 2011 ve 2012 yılları için ecrimisil talebinin kısmen kabulüne, bu dönemlere ilişkin toplam 3.957,14 TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir.
1086 sayılı HUMK'nun 427/2 maddesinde, miktar veya değeri belirli bir tutarın altında kalan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararların kesin olduğu, dolayısıyla temyizinin olanaklı bulunmadığı hükme bağlanmıştır.
6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi gereği yürürlüğü devam eden 1086 sayılı Kanunun 428. maddesinin 1. bendine göre 2021 yılı itibariyle 4270,00 TL'yi geçmeyen kararlar temyiz edilemeyecektir.
Eldeki davada temyiz istemine konu kararın verildiği 09.11.2021 tarihinde temyiz kesinlik sınırı 4270,00 TL'dir. Dosya içeriğine göre davalılar vekili tarafından temyize konu edilen miktar 3957,14 TL'dir. Bu miktar açık biçimde temyiz edilebilirlik sınırı altında olduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna gidilmesi miktar itibariyle mümkün değildir.
Mahkemece verilen karar kesin nitelikte olduğundan temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 05.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.