Esas No: 2015/16626
Karar No: 2016/3941
Karar Tarihi: 20.06.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/16626 Esas 2016/3941 Karar Sayılı İlamı
20. Ceza Dairesi 2015/16626 E. , 2016/3941 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : 1-Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Sanıklar ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, birden fazla kişiye uyuşturucu madde satan sanık ... hakkında, zincirleme suç nedeniyle TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
a-İlgili Ceza Genel Kurulu"nun 25/11/2014 tarih 2013/9-610 esas 2014/512 sayılı kararında belirtildiği üzere;
"5271 sayılı CMK"nın 2/e, 161 ve 2559 sayılı PVSK"nın Ek 6. maddeleri uyarınca bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenen kolluğunun derhal Cumhuriyet savcısına olayı haber verip emri doğrultusunda soruşturma işlemlerine başlaması gerekmekte iken usulüne uygun adli arama emri veya kararı almadan delil elde etmek amacıyla ... yaptığı arama işlemi usulüne uygun verilmiş bir arama kararı bulunmadıkça açıkça hukuka aykırı olacağı gibi bu arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınması da mümkün değildir."
Somut olayda sanık ..."ın yabancı şahıslarla buluşarak yurtdışına çıkaracağı bilgi edinildiği bu bilgi sonrasında Cumhuriyet savcısına haber verildiği, sanıkların takip edilmesi ve yapılacak arama işlemine göre sanıkların ifadesinin alınması talimatı alındığı, yapılan fiziki takip neticesinde sanığın aracının durdurulduğu ve yapılan aramada suça konu eroinin ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında;
Arama yapılmadan önce usulüne uygun adli arama kararı alınıp alınmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması;
b- Soruşturma aşamasında şüpheli sıfatıyla ifade verdiği esnada sanığın uyuşturucu sattığını söyleyen ve bu beyanı hükme esas alınan ....in soruşturma aşmasına verdiği ifade ile yetinilerek kovuşturma aşamasında tanık sıfatıyla dinlenmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması,
c- Hükme esas alınan telefon dinlemelerine ilişkin “iletişimin tespiti ve dinlenmesi” konusunda verilen kararların asılları veya onaylı örneklerinin getirtilerek dosya arasında bulunan iletişim kayıtlarının hükme esas alınıp alınamayacağının belirlenerek sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
d- Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
20.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.