Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/21434 Esas 2022/8551 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/21434
Karar No: 2022/8551
Karar Tarihi: 04.10.2022

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/21434 Esas 2022/8551 Karar Sayılı İlamı

9. Ceza Dairesi         2021/21434 E.  ,  2022/8551 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı, (Sanıklardan Durdu hakkında ...'ya, Adil hakkında ...'e karşı) kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (Sanık ... hakkında mağdureler ... ile ...'e, Adil hakkında mağdure ...'e karşı)
    HÜKÜM : Sanık ...’nun mağdure ...’ya yönelik çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetine, sanık ...’in mağdurelere yönelik atılı suçlardan ve sanık ...'nun mağdure ...'e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatlerine

    Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33'üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8'inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun 305'inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260'ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310'uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317'nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
    Sanık ... hakkında kurulan hükümler ile mağdure ...'e karşı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Tüm dosya kapsamı ve gerekçe içeriğine göre mahkemece kabul ve takdir kılınmış beraat hükümleri usul ve kanuna uygun bulunduğundan, O Yer Cumhuriyet Savcısının yerinde görülmeyen temyiz talebinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerin incelenmesine gelince;
    Mağdurun aşamalarda sanık tarafından kendisine yönelik cinsel bir eyleminin olmadığına ilişkin beyanı, sanığın mahkeme aşamasında aksi ispat edilemeyen savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04.10.2022 tarihinde Sayın Başkan ... ve Sayın Üye ...'un karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.





    Karşı Oy

    Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile delillere göre mağdure ... ile ...'ın akraba oldukları, ayrıca İstanbul Adli Tıp Kurumu II. İhtisas Kurulunca düzenlenen 23/06/2010 gün ve 3551 sayılı rapora göre mağdurelerden ...'ın olay tarihi itibariyle 15 yaş içinde olduğu ve 15 yaşını henüz ikmal etmediği, mağdure ...'ın ise 16 yaşında olduğu ve 16 yaşını henüz ikmal etmediği, sanıklardan ...'ın olay öncesinde mağdure ... ile arkadaşlık kurduğu, ...'ın ise mağdure ... ile arkadaş olduğu, olay tarihi olan 27/02/2010 tarihinden yaklaşık 4-5 ay kadar öncesinde başlayan bu arkadaşlıkların kapsamında sanık ...'ın zaman zaman mağdure ... ile bir araya gelerek ona karşı öpme, okşama gibi cinsel ilişki boyutuna varmayacak bir takım hareketler sergilediği yine sanık ...'ın da aynı şekilde diğer mağdure ... ile bu tarz ilişkiler yaşadıkları, olay tarihi olan 27/02/2010 günü saat 22:30 sularında sanık ...'ın kendisine ait ... plaka sayılı Tofaş Marka Kartal Model Kırmızı Renkli otomobiliyle yanına kız arkadaşı olan mağdure ...'ı aldığı ayrıca yine kendi aralarında arkadaşlık ilişkileri bulunan ... ile onun kız arkadaşı olan mağdure ...'ı da alarak Gaziantep-Kayseri Yolu üzerindeki boş bir araziye gittikleri, sanık ...'ın kız arkadaşı olan mağdure ...'ı alıp aracı terk ederek boş bir yere götürdüğü, araç içerisinde ise sanık ... ile mağdure ...'ın kaldıkları, bu durumun kolluk kuvvetlerince fark edilmesi üzerine olaya el konulduğu ve araç içerisinde bulunan sanık ...'la tarladan araca doğru gelmekte olan ...'ın yakalandıkları olayda;
    Sanığın üzerine atılı suçların ispatlanıp ispatlanmadığı hususu sayın çoğunluk ile ihtilaflı olduğumuz konudur.
    Her ne kadar sanıklar mahkemede alınan beyanlarında üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmemiş iseler de; sanıkların 28.02.20210 tarihinde kollukta, Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı ve Sulh Ceza Mahkemesinde avukat huzurundaki beyanlarında üzerlerine atılı suçlamaları yukarıdaki şekilde kabul etmiş ve suçlarını ikrar etmişlerdir. Kovuşturma aşamasında mağdurların ailelerinden korkmaları nedeniyle en başından beri sanıkların her hangi bir eylemde bulunmadığı yönündeki beyanları nedeniyle üzerilerine atılı suçlamaları kabul etmemişlerdir. Sanık ...'nun soruşturma aşamasında vermiş olduğu ayrıntılı beyanlarında suçlamayı ikrar ettiği anlaşıldığından ayrıca sanığın on beş yaşından küçük mağdureyi kanuni temsilcisinin rızası ve bilgisi dışında araba ile olay yerine götürdüğü sanık savunması, mağdur beyanı ve 28.02.2010 tarihli olay yakalama tutanağı ile sabit olduğundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin onanması gerektiğinden, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozma kararı veren sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.

    Hemen Ara