Esas No: 2022/3635
Karar No: 2022/5987
Karar Tarihi: 17.10.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3635 Esas 2022/5987 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/3635 E. , 2022/5987 K.Özet:
Davacı, müvekkilinin sahibi olduğu parsellere, imar işlemi sırasında yapılmış hatalı koordinat tespiti nedeniyle, fonksiyonel anlamda tecavüz edildiğini, bu nedenle sınırların iptal edilerek önceki koordinatlara göre tespit ve tescil edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabul edilmesi kararının ardından bu karar Yargıtay tarafından bozulmuştur. Yapılan yeniden yargılama sonucunda davalıların parsellerinin davacının parseline tecavüz etmediği belirlenmiştir. Ancak, bilirkişi raporunun dayanak belge ve krokileri göstermemesi, detaylandırılmamış olması ve denetime elverişli olmaması kararın bozulmasına neden olmuştur. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 279. maddesine göre, bilirkişi raporunda bulunması gereken hususlar ve gerekçe açıklanmaktadır. Kararın gerekçesinde, imar işleminin ve kamulaştırma işleminin yöntemleri, teknikleri, dayanak verileri ve belgeleri açıklanmalı, davacının iddiası da dikkate alınmalıdır. Kararın detaylandırılması için de kararda bahsi geçen Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 279. Maddesi detaylı olarak açıklanmalıdır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31/03/2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21/10/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
1.DAVA
1.1. Davacı vekili, müvekkilinin 32 parselin ve 32 parselden ifrazen oluşan 424 parselin maliki olduğunu, 424 parsele komşu olan 31 parselde yapılan 20.05.2008 tarihli imar işlemi sırasında hatalı koordinatlar tespit edilerek 574 ada 1, 575 ada 1, 2 ve 3 parsellerin oluşturulduğunu, 31 parselde gerçekleştirilen 20.05.2008 tarihli imar işlemi nedeni ile müvekkiline ait 424 parsele tecavüz olduğunu, 20.05.2008 tarihli imar işleminden önceki ve sonraki koordinatlar çakıştırıldığında müvekkili aleyhine metrekare farkı olduğunu belirterek 424 parselin mevcut sınırlarının iptali ile önceki koordinatlara göre tespit ve tescilini istemiştir.
2.CEVAP
2.1. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
3. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
3.1. Mahkemece “davanın kısmen kabulüyle; davalı ...'e açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine; dava konusu Bismil ilçesi ... Köyü 574 ada 1 parselde ... oğlu ... adına yapılan ifraz işlemi, 575 ada 1 parsel no'lu taşınmazda ... oğlu ... adına yapılan ifraz işlemi, 575 ada 2 parsel nolu taşınmazda ... oğlu ... adına yapılan ifraz işlemi, 575 ada 3 parsel no'lu taşınmazda ... oğlu ... adına yapılan ifraz işleminin iptali ile ifraz öncesi durumdaki eski haline iadesine" şeklinde karar verilmiş; hükmün, davalılar ... ve ... vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesince bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, 06.07.2015 tarihli fen bilirkişi kurulu raporu esas alınarak davalıların parsellerinin davacının parseline ... olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
4.TEMYİZ
4.1. Davacı vekili, kararı temyiz etmiştir.
4.2 Temyiz Nedenleri
4.2.1. Davacı vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz, gerekçesiz, hatalı olduğunu, denetime elverişli olmadığını, dayanak belgelerin ve koordinatların belirtilmediğini, imar işlemi öncesine ve sonrasına göre taşınmazlarının durumunun belirlenmediğini, kamulaştırma işlemindeki hatalı koordinatların gösterilmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
5.YARGITAY KARARI
5.1. Dava, tapu iptal tescil talebine ilişkindir.
5.2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 279. maddesine göre, bilirkişi raporunda bilirkişinin görevlendirildiği hususlar, gözlem ve inceleme konusu yapılan maddi vakıalar, gerekçe ve varılan sonuçların bulunması gerekir.
5.3. Somut olayda, hükme esas alınan 06.07.2015 tarihli fen bilirkişi kurulu raporunda, 32 no'lu parselin grafik olan haritasının kamulaştırma çalışmalarında sayısallaştırma yapılırken ortalama 60 metre hatalı olarak (X) yönünde hatalı sayısallaştırılmış ve bundan mütevellit 32 no'lu parsel ile 31 no'lu parsel iç içe girmek sureti ile 60 metre genişlikte 32 nolu parsele tecavüzlü durumun ortaya çıktığı, 32 nolu parselin ortalama 60 metre (X) yönünde (Kuzey- Güney yönünde) hatalı sayısallaştırıldığı, doğru sayısallaştırma ve parsel cepheleri esas alındığında 31 nolu parselin 32 no'lu parsele herhangi bir tecavüzünün olmadığı belirtilmiştir.
5.4. Ancak bilirkişi raporunda, 32 nolu parselin olması gereken koordinat ve ölçek bilgileri ile kamulaştırmada sayısallaştırma yapılırken esas alınan hatalı koordinat ve ölçek bilgileri açıklanmamış, bu bilgileri içeren dayanak belge ve krokiler gösterilmemiştir. Hükme esas alınan (koordinatsız, ölçeksiz ve dayanak belge ve krokilerle ilişkilendirme içermeyen) bilirkişi raporunun ayrıntılı, açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Ayrıca ... yargılanma hakkının bir gereği olarak davacının iddiası da dikkate alınmalı, 31 parselde gerçekleştirilen 20.05.2008 tarihli imar işlemi öncesi ve sonrasına göre davacı ve davalı parsellerin koordinat ve ölçek bilgileri gösterilmeli, imar işlemi ve kamulaştırma işlemindeki sayısallaştırma metodları, tekniği, dayanak verileri ve belgeleri açıklanmalı, 32 parseldeki kamulaştırma işlemi ile ilişkilendirilerek davacının iddia ettiği taşınmazdaki eksikliğin ne suretle meydana geldiği tam ve net bir kanaat uyandıracak şekilde tespit edilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.