Esas No: 2015/14364
Karar No: 2016/3831
Karar Tarihi: 15.06.2016
Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/14364 Esas 2016/3831 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkeme :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, dosya içeriğine göre, diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-13.06.2010 tarih ve 27610 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5996 sayılı Kanun’un 47/1. maddesi ile; 13.12.2010 tarihinde yürürlüğe girmek üzere 5179 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış olduğundan, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-“Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda ticareti yapma” suçunun özelliği gereğince kişilerin ve kurumların, CMK’nın 237. maddesi uyarınca suçtan zarar gören sıfatıyla bu suçlarla davalara katılmalarına olanak bulunmadığı gözetilmeyerek şikayetçinin katılma talebinin kabulüne ve katılan lehine vekalet ücretine karar verilmesi,
3-.... Gıda Sanayi ve Ticaret, İthalat, İhracat Limitet Şirketi yetkilisi olan sanığın görevinin bir meslek veya sanatın icrası kapsamında sayılamayacağı, bu nedenle sanık hakkında TCK"nın 186/2. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
4-Sanığa verilen 5 gün karşılığı para cezası üzerinden artırım ve indirim yapıldıktan sonra TCK’nın 52. maddesi gereğince paraya çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5- Ceza Genel Kurulu"nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, atılı suçun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve sanığın suç tarihinden önce kasıtlı suçtan mahkûmiyetlerinin bulunmadığı gözetilmeden, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken, “kamu zararı karşılanmadığından CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına" şeklindeki gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 15.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.