Esas No: 2022/1766
Karar No: 2022/6088
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1766 Esas 2022/6088 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/1766 E. , 2022/6088 K.Özet:
Davalının önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda verilen karar, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak kabul edildi. Davacı vekili, 500 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki davalı adına kayıtlı hissenin önalım hakkı sebebiyle iptali ile davacı adına tescilini talep etti. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar verirken, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi mahkemenin eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu belirtti ve bozma kararı verildi. Mahkeme, davalının satın aldığı payın OSB mevzuatı kapsamında olduğu ve önalım hakkının kullanılamayacağı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesi gerektiğini vurguladı. Borçlar Kanunu'nun 240. maddesi önalım hakkı ile ilgili hükümler ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgesi Kanunu işletmelerin amaçlarını ve faaliyetlerini düzenlemektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/11/2015 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06/10/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
I. DAVA
Davacı vekili, 500 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki davalı adına kayıtlı hissenin önalım ... sebebiyle iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15/06/2016 tarih, 2015/617 Esas, 2016/241 sayılı Kararıyla; davanın kabulüne hükmedilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 24.02.2020 tarih ve 2016/13113 Esas, 2020/2106 Karar sayılı ilamında; davalı vekili tarafından fiili taksim savunmasında bulunulduğu mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde fiili taksim yapılıp yapılmadığının ve özellikle davacı ile davalının (ve buna bağlı olarak payı satın aldığı önceki paydaşların) kullandığı bölümler bulunup bulunmadığının mahallinde keşif yapılarak taraf tanıkları da taşınmaz başında dinlenmek suretiyle araştırılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle;
1.Taşınmazın 9/40 hissesini 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgesi Kanununun 4. maddesi gereğince iktisap edildiğini,
2. Davalının işlem ve işlemlerinin ilgili mevzuat düzenlemeleri göz önüne alındığında kamu hizmetlerinin yerine getirilme amacı taşıdığını,
3.Davacı paydaşların taşınmazın tahsis amacını değiştirecek nitelikte önalım hakkını kullanmalarının mümkün olmadığını,
4. Davanın ikame edilmesinin temelinde davalı tarafından davacılar aleyhine başlatılan icra takipleri ve bu takipler neticesinde açılan itirazın iptali davaları bulunduğunu,
5.Dava konusu uyuşmazlığın çözümü ile alakası bulunmayan ve sadece ilgili taşınmazın değerinin tespit edildiği bilirkişi raporunun hükme esas alındığını,
6.Uyuşmazlığın esasına etki edecek delillerin toplanmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. İlgili Hukuk
1.4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Kanunu'nun “Tanımlar ve kısaltmalar” başlıklı 3 üncü maddesinde organize sanayi bölgelerinin amacı açıklanmıştır. Maddenin birinci fıkrasının (h) alt bendine göre amaç; Sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, sanayi türlerinin belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla, sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dâhilinde gerekli ortak kullanım alanları, hizmet ve destek alanları ve teknoloji geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve bu Kanun hükümlerine göre kurulan, planlanan ve işletilen, kaynak kullanımında verimliliği hedefleyen mal ve hizmet üretim bölgeleri olarak tanımlanmıştır.
2. Aynı Yasanın “Yer seçimi, kuruluş ve planlama” başlıklı 4 üncü maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarışöyledir:
“OSB alanı içinde Hazine veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait arazilerin bulunması hâlinde; bu araziler, talep edilmesi ve başkaca bir sakıncası bulunmaması durumunda, 29/1/2004 tarihli ve 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki illerde bedelsiz devredilir. Diğer illerde ise 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 63 üncü maddesinde yer alan harca esas değerleri üzerinden peşin veya taksitle ödenmek üzere OSB’lere satılır. Buna ilişkin usul ve esaslar Bakanlık ile Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenir. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı mülkiyetinde bulunan stok araziler ise ilgili mevzuatına göre OSB tüzel kişiliğine tapuda devredilirken 29/4/1969 tarihli ve 1164 sayılı Arsa Üretimi ve Değerlendirilmesi Hakkında Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen şerh tapuya işlenmez.
Seçilen alanda özel mülkiyette olan araziler bulunması hâlinde bu araziler rızaen satın alma veya kamulaştırma yoluyla iktisap edilir. Bu nitelikte taşınmazlar hakkında 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümleri uygulanır.”
3. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun “III. Önalım ... 1. İleri sürülmesi” başlıklı 240 ıncı maddesi şöyledir:
“ Önalım ..., taşınmazın satışı ya da ekonomik bakımdan satışa eşdeğer her türlü işlemin yapılması hâllerinde kullanılabilir.
Taşınmazın, mirasın paylaşımında mirasçılardan birine özgülenmesi, cebrî artırma yoluyla satışı ve kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi ve bunlara benzer amaçlarla edinilmesi hâllerinde önalım ... kullanılamaz.”
2. Değerlendirme
Maliye Hazinesi adına tescilli dava konusu taşınmazın 540/2400 hissesinin davalı ...’ne satılmasının ilgili mevzuat düzenlemeleri göz önüne alındığında kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi, OSB oluşturulması ve hak sahiplerine satış amacı taşıdığı anlaşılmıştır. Mahkemece önalım hakkına konu payın satışına ilişkin işlemin OSB mevzuatı kapsamında olduğu, önalım hakkının kullanılamayacağı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.