Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2855 Esas 2022/6057 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2855
Karar No: 2022/6057
Karar Tarihi: 20.10.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2855 Esas 2022/6057 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2022/2855 E.  ,  2022/6057 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12/11/2010 gününde verilen dilekçe ile mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/09/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı KGM vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, vekil edenine ait 324 ada 28 parsel sayılı taşınmazın 1.600 m2’lik kısmına davalı kurum tarafından kamulaştırma yapılmaksızın el konulduğunu, kalan 912,90 m2’lik kısmın ise kullanılamaz hale geldiğini, daha önce Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/85 Esas sayılı dosyası ile davalı kurum aleyhine kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat ve ecrimisil istemiyle dava açtıklarını, verilen kararın Yargıtay 5. Hukuk Dairesince bozulması üzerine mahkemenin 2010/323 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam edildiğini, davanın daha fazla uzamaması için bu dosyadaki ecrimisil taleplerini ... bıraktıklarını ileri sürerek ... bırakılan ve geriye dönük beş yıllık dönem için hesaplanacak ecrimisil miktarından şimdilik 12.000,00TL’sinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; 23.12.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle ecrimisil talebini 31.990,00TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir.
    Davalı kurum vekili, davacı tarafça vekil edeni aleyhine 2005/85 Esas sayılı dosya ile açılan davada ecrimisil talep edildiği halde yargılama devam ederken bu talebin ... bırakılarak, daha sonra ecrimisil istemiyle açılan bu davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, talep edilen ecrimisil miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu 324 ada 28 parsel sayılı taşınmazın, mahkeme kararı ile 01.07.2011 tarihinde iki kısma ifraz edilerek 439 ve 440 parsel sayılı taşınmazların oluşturulduğu, 439 No’lu parselin 912,90 m2 alanlı olarak tarla vasfıyla davacı adına tescil edilmiş olup 440 nolu parselin ise 1.600 m2 alanlı olarak yola terkin edildiği, ifrazdan önce davalı kurumun haksız elatması nedeniyle 28 nolu parselin tamamının kullanılamaz hale geldiği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne ve bilirkişi raporunda dava tarihinden geriye dönük beş yıllık dönem için hesaplanan 31.990,00TL ecrimisilin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen kararın, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 21.02.2019 tarihli ve 2018/15471 E. 2019/1825 K. sayılı ilamıyla özetle; “Mahkemenin 2005/85 Esas (bozmadan sonra 2020/323 Esas) sayılı dosyası ile davaya konu 324 ada 28 parsel sayılı taşınmazla ilgili kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat talebiyle birlikte ecrimisil istemiyle dava açıldığı, davacı tarafından 07.07.2010 tarihli dilekçe ile ecrimisil talebinin ... bırakıldığı, eldeki davanın ise 15.02.2005 tarihinde açılmış olan tazminat davasındaki ... bırakılan ecrimisil isteminden ibaret olup mahkemece, tazminat davasının açıldığı tarihin (ve dava dilekçesinde ecrimisil talep edilen dönemin) baz alınarak, fiili elatmanın gerçekleştiği tarihin de tespit edilmek suretiyle ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, eldeki davanın açıldığı 12.11.2010 tarihinden geriye dönük beş yıllık dönem için ecrimisil hesaplanmasının doğru olmadığı” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile bilirkişi raporunda, fiili elatmanın gerçekleştiği 02.05.2001 tarihi ile tazminat davasının açıldığı 15.02.2005 tarihi arasındaki dönem için hesaplanan 13.039,24TL ecrimisilin; 12.000,00TL’sinin dava, 1.039,24TL’sinin ıslah tarihi olan 23.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin aleyhe hükmedilen yargılama harcına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince davalı ... harçtan muaf olduğu halde harçla yükümlü tutulması doğru olmayıp bu husus, kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun 3. maddesinde yer alan "198,10TL dava açma gideri ve 341,50TL ıslah harcı gideri" ibarelerinin hükümden çıkarılarak yerine "19,90TL başvuru ve vekalet harcı" ibarelerinin eklenmesine, yine aynı maddede yer alan “3.087,00TL’nin” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “2.567,30TL yargılama giderinin” ibarelerinin eklenmesine; hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara