Esas No: 2021/5389
Karar No: 2022/6076
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/5389 Esas 2022/6076 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/5389 E. , 2022/6076 K.Özet:
Davacı vekili, davalılar aleyhine tapu iptali ve tescil ile tazminat talebi üzerine dava açmıştır. Ancak, dava açmadan önce dava değerine göre harç yatırılmamıştır. Mahkeme, davacıya harcı tamamlama için süre vermiş, ancak harç tamamlanmayınca dosya işlemden kaldırılmış ve dava açılmamış sayılmıştır. Davacı vekili, karara itiraz etmiş ve davanın açılması gerektiğini savunmuştur. Yargıtay ise, mahkemenin usule uygun olmayan ihtarla harç tamamlatılması kararının hatalı olduğunu ve hükmün bozulmasına karar vermiştir. 6100 sayılı HMK'nın 90. ve 94. maddelerinde, sürelerin kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında hâkim tarafından artırılamayacağı veya eksiltilemeyeceği, kesin sürelerin ise kesin olduğu ve yerine getirilmemesi durumunda yasal olanak bulunmadığı belirtilmektedir. Kamu düzenine ilişkin olan 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 27. ve devamı maddelerinde ise, dava açılırken ödenmesi gerekli olan harçlar ile eksik harcın yatırılmış olması halinde yapılacak işlemler açıklanmaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22/10/2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ile tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 27/10/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacıya dava konusu taşınmazın keşifte belirlenen değeri üzerinden eksik harcı yatırması için süre verilmiş; süresinde, belirlenen bedel üzerinden harcın yatırılmaması sonucunda dosya işlemden kaldırılmış, yasal süre de geçtikten sonra davanın açılmamış sayılma kararı verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 90. maddesi gereğince; süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.
Aynı Kanunun 94. maddesi gereğince; kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma ... ortadan kalkar.
Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken;
1-Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
2-Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
3-Yapılması gereken iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
4-Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
Kamu düzenine ilişkin olan 492 sayılı Harçlar Kanununun 27. ve devamı maddelerinde, dava açılırken ödenmesi gerekli olan harçlar ile eksik harcın yatırılmış olması halinde yapılacak işlemler açıklanmıştır. Anılan Kanunun 27. maddesinin son fıkrasında, "Harç peşin veya süresinde ödenmemiş ise, müteakip muamelelere ancak harç ödendikten sonra devam olunur" hükmü; 30. maddesinde de, "Mahkeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz” hükmü yer almaktadır. Söz konusu açık yasal düzenlemeler gereğince dava açılırken dava değerine göre peşin olarak yatırılması gereken karar ve ilam harcının eksik alındığının tespiti halinde bu hükümlere göre işlem yapılması zorunludur.
Somut olayda; mahkemece 04.02.2020 tarihli celse de “Davacı tarafa HMK md 120 gereğince dosyada eksik harcı tamamlamak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine” şeklinde ara karar kurulmuş; 18.06.2020 tarihli davacı vekilinin hazır bulunduğu celsede dosyanın HMK 150. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmasına karar verilmiş; 26/10/2020 tarihi itibariyle de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dosya kapsamı itibariyle yapılan incelemede, davanın eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmışsa da, yukarıda açıklandığı üzere davacı tarafa 04.02.2020 tarihli celsede verilen süre usule uygun değildir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, usule uygun olmayan ihtarla harç tamamlatılmasına karar verilmesi hatalı olup hükmün bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; dosyanın işlemden kaldırılması sonrası açılmamış sayılmasına karar verilmesine dair yazılan gerekçe, dosya kapsamı ile uyumlu değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın ilgiliye iadesine, 20/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.