Esas No: 2022/627
Karar No: 2022/6090
Karar Tarihi: 20.10.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/627 Esas 2022/6090 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/627 E. , 2022/6090 K.Özet:
Davacı maliki olduğu taşınmazların genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürüp davalılara ait taşınmazlar üzerinde geçit hakkı tesis edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vermiştir ancak Yargıtay 14. Hukuk Dairesi kararı bozmuş ve mahkemece tekrar yargılama yapılmıştır. Yapılan yargılamada tedbiren geçit hakkı tesis edilmesi talebi kabul edilmiştir. Ancak davalı ... tarafından yapılan temyiz başvurusu reddedilmiştir. Kararda dikkat çeken kanun maddeleri ise Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3'üncü maddesinin (2) numaralı fıkrasıdır. Bu madde gereğince, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlarda 1086 sayılı HUMK'nun 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanması devam etmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.04.2009 tarihinde verilen dilekçeyle geçit ... talep edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında 21/09/2021 günlü ara kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin maliki olduğu 144 ada 13, 14 ve 18 parsel sayılı taşınmazların genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek uygun bir bedel karşılığında davalılara ait taşınmazlar üzerinde geçit ... kurulmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Hükmün, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 21.03.2019 gün ve 2018/3589 Esas, 2019/2563 Karar sayılı ilamıyla mahkemece, bu tür davalarda uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi uyarınca öncelikle yüzölçümü daha büyük olan parseller üzerinden geçit kurulması gerektiği göz önüne alınarak, davaya konu 144 ada 24 parsel sayılı taşınmazın kuzey sınırından geçit verilip verilemeyeceğinin tekrar araştırılıp değerlendirilerek, daha sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi ve lehine geçit kurulmasına karar verilen her bir taşınmaz yönünden aleyhine geçit kurulan taşınmaz malikleri yararına ayrı ayrı geçit bedeline hükmedilmesi gerekirken, bu taşınmazlar için aynı ve tek bir güzergahın kullanılacağı gerekçesi ile davacıya ait her üç taşınmaz için takdiren tek bir geçit bedeline hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
B. Ara Karar
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında mahkemece, 21.09.2021 tarihli ara karar ile davacının, dava kesinleşinceye kadar geçecek süre için tarım faaliyetini yerine getirebilmesi amacıyla tedbiren geçit ... tesisi talebinin kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen ara kararına karşı davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe
1. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) geçici 3'üncü maddesinin (2) numaralı fıkrası şöyledir:
“(2) Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 444'üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. (Ek cümle: 1/7/2016-6723/34 md.) Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez.”
2. Değerlendirme
1. 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı HUMK'nun 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır. Aynı yasanın 427. maddesinde de temyizi kabil kararlar sayılmış; nihai kararların temyiz edilebileceği belirtilmiştir. İhtiyati tedbir talebinin kaldırılması kararı ara karar niteliğinde olup nihai karar olmadığından temyizi mümkün değildir.
2. Öte yandan, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 21/02/2014 tarihli, 2013/1 Esas, 2014/1 sayılı Kararı ile de ilk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararların temyiz yoluyla incelenemeyeceğine karar verildiğinden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ:
Açıklanan sebeplerle; davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.