Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1867 Esas 2022/6214 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1867
Karar No: 2022/6214
Karar Tarihi: 25.10.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1867 Esas 2022/6214 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, paydaşı olduğu taşınmazdaki muhdesatın kendisine ait olduğunun tespitini talep etti. Mahkeme, ev ve çit yönünden feragat nedeniyle reddederken, sondaj kuyusu ve bazı ağaçlar için talebin kabul edilmesine karar verdi. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, tel çit ve kapının muhdesat niteliğinde olmadığını belirterek davanın bu konuda reddedilmesi gerektiğini, ağaçlar yönünden de araştırma yapılması gerektiğini belirtti. Bozma kararına uygun olarak, ev ve çit talebinden feragat nedeniyle, tel çit ve kapı talebinin hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi, sondaj kuyusu ve bazı ağaçlar için talebin kabul edilmesine, diğer ağaçlar yönünden ise davanın reddedilmesine karar verildi. Temyiz itirazlarına göre, 9 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddedilmesi gerektiği, vekalet ücreti için maktu ücret yerine nispi ücret belirlenmesinin yanlış olduğu belirtildi. Kararda, tespit davalarının güncel hukuki yararının bulunması gerektiği, dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyetinin bulunmadığı ve eda davası açılması mümkün olduğu hallerde tespit davası açılmasının hukuki yararının bulunmadığı ifade edildi. Kanun maddeleri olarak HMK 114/1-h, 115 ve 6100 sayılı HMK’nin 106/2. m. açıklandı.
7. Hukuk Dairesi         2022/1867 E.  ,  2022/6214 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05/01/2015 gününde verilen dilekçe ile muhdesatın tespiti istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/11/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin paydaşı olduğu ve hakkında ortaklığın giderilmesi davası açılan 226 ada 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazdaki muhdesatın davacıya ait olduğunun tespitini talep etmiştir.
    Davalı ... cevap dilekçesinde, muris tarafından yapılan eve ek yapıldığını, 8 parsel sayılı taşınmazdaki muhdesat için kendisinin de parasal destek verdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın ev ve çit yönünden feragat nedeniyle reddine, 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan sondaj kuyusu, tel çit, ağaçlar ve ... kapı yönünden kabulüne; 9 parsel sayılı taşınmazda bulunan ağaçlar yönünden kabulüne dair verilen karar, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, tel çit ve ... kapının muhdesat niteliğinde olmaması nedeniyle davanın bu muhdesat yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, ağaçlar yönünden de araştırma yapılması gerektiğini belirterek hükmü bozmuştur.
    Bozma ilamına uyan mahkemece, 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden, ev ve çit talebinden feragat nedeniyle, tel çit ve ... kapı talebinden hukuki yarar yokluğundan davanın reddine, sondaj kuyusu ve bir kısım ağaçlara ilişkin talebin kabulüne; 9 parsel sayılı taşınmazdaki bir kısım ağaçlar yönünden davanın kabulüne dair verilen karar, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ortaklığın giderilmesi davası hukuki sebebiyle açılan muhdesatın tespiti talebine ilişkindir.
    1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-a) Davalı ... vekilinin 9 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde;
    Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 sayılı HMK’nin 106/2. m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir. (HMK 114/1-h, 115. m)
    Dava konusu 226 ada 9 parsel sayılı taşınmazın güncel tapu kaydına göre, davacı ve davalı ... paylarını 25.06.2021 tarihinde, diğer davalı ...’ya sattıkları anlaşılmıştır. Davacı artık taşınmazda paydaş olmadığından, açılan ortaklığın giderilmesi davasında da taraf sıfatı kalmamıştır. Bu nedenle muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığından, 9 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    b)Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazına gelince;
    Davalı ... 25.06.2021 tarihinde 9 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı ...’ya, 8 parsel sayılı taşınmazdaki payını davacıya sattığına göre, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi gereğince davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Davalı ... yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bu yönüyle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE; 2-a) bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin, 2-b) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara