Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2986 Esas 2022/6255 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2986
Karar No: 2022/6255
Karar Tarihi: 26.10.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2986 Esas 2022/6255 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı Hazine vekili, birleştirilen davalarla ilgili olarak tapu iptali ve tescil talebiyle davalılar aleyhine dava açmıştır. Davacı, kadastro sınırları içerisinde oluşan imar parselleri nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyası için dava açmıştır. Davalı belediyeler ve davalı şirket vekili ise davanın reddini savunmuştur. İmara açılan taşınmazın idari işlemlerinin iptal edilmesi sonucunda, davacının kadastral parsel üzerinde imar uygulamasıyla oluşan imar parsellerinin sicil dayanağı yok olmuştur. Davacının dava açtığı tarih itibariyle kadastral parselin ihyası talebi haklı görülmüştür. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, davanın reddedilmesi gerektiğine karar vermiş ancak davalı belediyelerin sorumluluğunun hatalı verildiği belirtilmiştir.
İlgili kanun maddeleri:
- TMK'nın 1025. maddesi: İmar parsellerinin sicil dayanağının yok olması halinde, imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşerler.
- 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesi: Davalıların yargılama giderleri ve vekalet ücreti gibi masraflarından davacıların talebi üzerine kısmen veya tamamen ödeme yapabilecekleri hükme bağlanmıştır.
- 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi: İmar parselinin kadastral parsele ihyası için idari başvuru yapılması gerektiğine dair hüküm yer almaktadır.
- 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesi: İmar parselinin kadastral parsele ihyası için idari başvurunun gerektiğine dair hüküm yer almaktadır.
7. Hukuk Dairesi         2022/2986 E.  ,  2022/6255 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı-birleştirilen davada davacı vekili tarafından, davalı-birleştirilen davada davalılar aleyhine asıl davada 20/06/2008-birleştirilen davada 13/03/2015 günlerinde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 21/09/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı Hazine vekili asıl ve birleşen davalar ile ... Köyü 1099 (127) sayılı kök kadastro parselinin, davalı ... Belediyesinin 37 No'lu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; anılan imar uygulamalarından önce Hazine adına kayıtlı 1099 (127) sayılı kadastral parselin kadastro sınırları içerisinde de ... Köyü 5498 ada 7 ve 8 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu, ancak yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek; tapu iptal ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanması talebinde bulunmuştur.
    Davalı belediyeler vekilleri ve davalı şirket vekili, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hüküm Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 06.12.2013 tarihli, 2013/12407 Esas, 2013/12058 Karar sayılı bozma ilamı ile "...taraf teşkili sağlanmaksızın işin esasına girilerek karar verilmesi doğru değildir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak asıl ve birleşen davaların kabulüne dair verilen karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 03.03.2020 tarih 2018/4690 Esas- 2020/2532 Karar sayılı ilamıyla "... 20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir. Eklenen bu hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden, imar parselinin kadastral parsele ihyasına yönelik dava konusu talebin, kanun değişikliği nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak asıl ve birleşen davaların reddine, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalılar lehine 4.080,00 TL vekalet ücreti takdirine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Somut olayda; dava konusu taşınmaz davalı ... Belediyesi ve davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Davacının dava açma tarihinde kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı ... Belediyesi ile davalı Adana Büyükşehir Belediyesi'nin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesi gereği davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, yapılan yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı ... Belediyesi'nin sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki; anılan bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmiş ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının;
    1) Beşinci bendinin çıkarılarak yerine "davacı tarafından yapılan 1.801,62 TL yargılama giderlerinin davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesi'nden alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine,
    2) Altıncı, yedinci ve sekizinci bendinin çıkarılarak yerine "Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerine bırakılmasına" ibaresinin yazılmasına,
    3) Dokuzuncu bendinin çıkarılarak yerine "Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080.00 TL vekalet ücretinin davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesi'nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Hemen Ara