Esas No: 2022/2799
Karar No: 2022/6241
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2799 Esas 2022/6241 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/2799 E. , 2022/6241 K.Özet:
Davacı, bir gayrimenkulün bir hissesini davalıdan satın aldığını ve bedelin bir kısmının ipotekle temin edildiğini belirterek, bakiye ipotek borcunun tamamen ödenmesine rağmen ipoteğin fekki talebinin yerine getirilmediğini iddia etmiştir. Davalı ise satış bedelinin bir kısmının çek ve senetlerle ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk kararda davacının talebi reddedilmiş, ancak Yargıtay'ın bozma kararı ile kararın düzeltilmesi sonucunda davacının talebi kabul edilmiştir. Kararda, davacının elden ödendiği iddia edilen bakiye 1.000 TL'nin davalı tarafından inkar edilmesi ve davacının bunu ispatlayamaması nedeniyle depo ettirilmesi kararlaştırılmıştır. Kararın hüküm kısmından, davacının vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıdan alınarak ödenmesi kararının çıkarılması gerektiği belirtilmiştir. Karara göre, kararın bozulmasını ve yeniden yargılamayı gerektirecek bir hata olmadığından karar düzeltilerek onanmıştır. HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca, davacı tarafından dava açıldığı tarih itibariyle ipotek borcunun tamamının ödenmediği için davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmesi de doğru görülmemiştir. Kararda, HUMK'nun 438/7 maddesi açıklayıcı bir şekilde belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23/02/2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/12/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 1824 ada, 2 parselde kayıtlı 121 m2 tarla vasıflı gayrimenkulun 15/121 hissesini davalıdan 03/01/2014 tarihinde satın aldığını, satış bedeli olan 55.000,00TL'nin 27.000,00TL'sinin peşin olarak ödendiğini, bakiye 28.000,00TL'lik kısım için ise faizsiz 5 ay süreli ipotek tesis edildiğini, ipotek bedelinin tamamen ödenmiş olmasına rağmen ipoteğin fekki taleplerinin davacı tarafça yerine getirilmediğini belirterek davaya konu ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, satış bedeli olan 55.000,00TL'lik borcunun 27.000,00TL'sinin davacının dilekçesinde açıkladığı 1 adet çek ve 4 adet senetle ödendiğini, bakiye 28.000,00TL'lik ipotek alacağının alacağın halen ödenmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece 05/05/2016 tarih ve 2015/400 Esas, 2016/212 sayılı Kararı ile "davanın reddine " karar verildiği, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 23/03/2021 tarih ve 2017/5556 Esas, 2021/2053 Karar sayılı ilamıyla "Davacı, resmi satış sözleşmesinde ipotekle teminat altına alınan 28.000,00 TL'yi 06/01/2014, 20/03/2014, 20/04/2014 ve 20/05/2014 vade tarihli bonolar ile 30/12/2014 keşide tarihli çek ile ödendiğini iddia etmiş, davalı ise sözleşmede peşin olarak gösterilen bedele karşılık olarak bonolar ve çekin alındığını savunmuş olmakla, sözleşmenin tadil edildiğinin davacı tarafından inkarı karşısında, sözleşmenin 03/01/2014 tarihinde yapılmış olması ve ayrıca bono ve çekin ödeme günlerinin bu tarihten sonra olması karşısında peşin ödenen dışında, çek ve bonolarla yapılan ödemelerin bakiye alacağı mahsuben yapıldığının kabulü gerekir. Ancak elden ödendiği iddia edilen bakiye 1.000,00 TL'nin davalı tarafça inkarı ve davacının 1.000,00 TL'lik ödemeyi ispatlayamaması karşısında, bu kısmın mahkemece davacıya depo ettirilerek ödenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi hatalıdır." gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkeme bozma kararına uymuş ve elden ödendiği ispatlanamayan 1.000,00TL'yi depo ettirmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir
1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş kararın aşağıdaki bendin kapsamının dışındaki tüm temyiz itirazlarının yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı tarafından dava açıldığı tarih itibariyle ipotek borcunun tamamının ödendiği ispatlanamadığından davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarını reddine, hükmün 2. bendinde yazılı nedenlerle gerekçeli kararın 4.ve 5. bendinde yer alan "4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı vekili için hesap edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafça yapılan 509,97 TL harç, 231,00 TL posta masraf olmak üzere toplam 740,97 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine," sözcüklerinin hüküm kısmından çıkarılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.