Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2745 Esas 2020/5625 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2745
Karar No: 2020/5625
Karar Tarihi: 02.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2745 Esas 2020/5625 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı vekili, davalı bankanın kefaleti altındaki bir kredi için ödeme ihtarındaki gerekçenin yanlış olduğunu savunarak, kefilin müracaat koşullarının oluşmadığını ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davalı vekili ise, kredinin kanuna ve sözleşmeye uygun olarak kat edildiğini ve temlik edildiğini, dolayısıyla davalının pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını savunarak davanın reddi istemiyle karşı çıkmıştır. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiştir ve istinaf başvurusunda da reddedilmiştir. Yargıtay da, dosyanın incelenerek istinaf kararının onanmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu Madde 476, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Madde 149, 2577 Sayılı İcra ve İflas Kanunu Madde 35.
11. Hukuk Dairesi         2020/2745 E.  ,  2020/5625 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01.06.2017 tarih ve 2017/239 E- 2017/524 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"nce verilen 06.02.2019 tarih ve 2017/6109 E- 2019/246 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı bankanın dava dışı Bora Jet Havacılık A.Ş’ye kullandırdığı kredinin kefili sıfatıyla davacıya noter vasıtasıyla ihtarname gönderdiğini, ihtarnamenin kredinin ödenmesinde hiçbir gecikme olmadığı halde Bora Jet"e verilen kredinin nedensiz olarak kat edilip, bir gün içinde ödenmesinin davacı kefilden talep edildiğini, kredinin ödenmesinde herhangi bir aksama olmaması nedeniyle kefilin müracaat koşulunun oluşmadığını, dava konusu olayda asıl borçlunun kredi borçlarını düzenli olarak ödediğini belirterek kefile müracaat koşulları oluşmadığından davacının davalıya ihtarname tutarı kadar borçlu olmadığının tespitine, borcun ödenmesi halinde ise ödenen bedelin davalıdan istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının hukuka uygun şekilde 28.02.2017 tarihinde hesabı kat ettiğini, kat ihtarnamesinin 01.03.2017 tarihinde davacının adresine tebliğ edildiğini, yasal süreler içinde borcun ödenmemesi nedeniyle İstanbul 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/281 D İş numarası ile ihtiyati haciz kararı alındığını, kararın alınmasının ardından söz konusu alacağın 08.03.2017 tarihinde Beyoğlu 48 Noterliğinin 08.03.2017 tarih ve 29154 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile Mega Varlık Yönetim A.Ş’ye temlik edildiğini, temlik alanın temlik aldığı alacağın İstanbul 22 İcra Müdürlüğünün 2017/6669 esas sayılı dosyası ile asıl borçlu ve davacı kefil ... hakkında icra takibine başladığını, dava konusu alacağın temlik edildiğinden dava tarihi itibariyle haberdar olan davacının dosya borcunu da ödeyerek icra dosyasını infaz ettiğini, davacının dava tarihi itibariyle temlik işleminden ve temlik alanın sıfatından haberdar olduğunu, pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, kredinin kat edilmesinin kanuna ve sözleşmeye uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davalının asıl borçlu ve davacı kefil ..."dan olan alacağını Mega Varlık Yönetim A.Ş"ye temlik ettiği, ihtiyati haciz kararının ardından devir ve temlik sözleşmesine dayanılarak ilamsız takip ödeme emrinin Mega Varlık Yönetim A.Ş. tarafından gönderildiği, ödeme emri ile birlikte temliknamenin de davacı kefile gönderildiği, davacının ödeme emrini 09.03.2017 tarihinde tebliğ aldığı, davacının işbu davayı 10.03.2017 tarihinde açtığı dolayısıyla davacının dava açtığı tarihte söz konusu temlikten haberinin olduğu, davacının dava açtığı tarihte dava konusu alacağın temlik edildiğini bilmesine rağmen davayı davalı banka hakkında açtığı gerekçesiyle davalının pasif husumet ehliyeti olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2017/6109 esas ve 2019/246 karar sayılı ve 06.02.2019 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine ilişkin verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle maddi hukuka ve muhakeme hukukuna uygun bulunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2017/6109 esas ve 2019/246 karar sayılı ve 06.02.2019 tarihli kararının ONANMASINA, dosyanın İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara