Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2021/3510 Esas 2021/2675 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3510
Karar No: 2021/2675
Karar Tarihi: 14.06.2021

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2021/3510 Esas 2021/2675 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2021/3510 E.  ,  2021/2675 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

    - K A R A R -


    Davacı vekili, müvekkilinin yönetim kurulu başkanlığını yaptığı ... Gıda Mad.Tic. ve San.A.Ş. adına un ve kepek ürettiği ve sattığını, şirketin ürettiği mamüllerin Trabzon il merkezinde pazarlama ve satış işi için davalı ile davalının damadı ve ortağı olan ... ile anlaştığını ve sözleşme imzalandığını, işin icrası sırasında sözleşmeden kaynaklanacak borçlarla ilgili olarak icra takibine konu ipoteğin davacı adına tesis edildiğini, davalının damadı ve ortağı ..."ın müvekkili adına tahsil ettiği tutarları zimmetine geçirdiği, söz konusu tutarların zimmetine geçirdiği tarihten itibaren ticari avans faizleri hesaplandığında şirketin alacağının 400.000,00 TL olan ipotek bedelini fazlasıyla aştığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe itirazın haksız olduğunu ileri sürerek; itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında anlaşma sağlanan işin hiçbir zaman gerçekleştirilmediğini, davacıya borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, müvekkili tarafından davalıyla aralarında gerçekleşmesi muhtemel ticari iş için sahibi olduğu gayrimenkulleri üzerine teminat ipoteği tesis edildiğini, davalı ile ticari ilişki sona erdiğini, davalının teminat ipoteğini kaldırmadığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığını, davalı tarafından kötü niyetli olarak icra takibine geçildiğini belirterek borçlu olmadıklarının tespiti ile ipoteğin kaldırılmasını ve %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında komisyonculuk sözleşmesi imzalandığı, davacının 2009 yılına ait defter kayıtlarına yansıyan 47 müşterinin cari hesap bakiyelerinin tespitinin yapıldığı, dosyada bulunan mutabakat belgelerinde 2013 yılı ticari defterlerinde de belirtildiği gibi ... ve ... hesaplarında 242.173,81 TL kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede masrafların komisyoncu tarafından ödeneceğine ilişkin bir kayıt bulunmadığı anlaşıldığından araç tahsisi, yakıt, sigorta v.s. masrafların talep edilmesinin yerinde olmadığı, yine ihbar olunan ..."ın mutabakat belgelerindeki imzaların kendisine ait olduğu yönündeki beyanı da dikkate alınarak, bu mutabakat belgelerinin taraflar arasında yapıldığı çekişmesiz hale geldiği gerekçesiyle ana davanın kısmen kabulü ile davalının Trabzon 1.İcra Müdürlüğünün 2013/6378 esas sayılı takip sayılı dosyasına yaptığı itirazın 242.173,81 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, birleşen davanın kısmen kabulü ile, birleşen dosyadaki davacının 157.826,19 TL borçlu olmadığının tespitine, borçlu olunan miktarlar da dikkate alınarak ipoteğin arta kalan kısmı yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemlerin reddine dair verilen karar taraf vekillerinin itirazı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 10/05/2017 tarihli 2017/348 Esas 2017/347 Karar sayılı ilamı ile mahkeme kararı usule ve esasa uygun bulunduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin (kapatılan 23. Hukuk Dairesi) 04/11/2020 tarihli, 2017/2890 E., 2020/3442 K. sayılı ilamıyla, asıl dava bakımından temyiz itirazlarının reddine, birleşen dava yönünden; itirazın iptali davası açılıp görülmekte iken aynı icra dosyasındaki borç nedeniyle, borçlunun ileri sürebileceği itirazlarını, davalı sıfatıyla itirazın iptali davasında ileri sürme imkanı bulunduğundan ayrı bir menfi tespit davası açmada hukuki menfaati bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının birleşen dosya açısından bozulmasına karar verilmiştir.
    Bu kez, Dairemiz (kapatılan 23. Hukuk Dairesi) kararına karşı davalı-birleşen davada davacı ... vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
    1-... tarafından açılan birleşen menfi tespit davası Dairemizin (kapatılan 23. Hukuk Dairesi) 04/11/2020 tarihli kararında hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekçesiyle bozulmuş ise de, davacı ... vekilinin karar düzeltme talebi sırasında yapılan incelemede bu davacı tarafından açılan menfi tespit davasının asıl dava olan itirazın iptali davasından önce açılmış olduğu görüldüğünden her ne kadar bölge adliye mahkemesi kararlarının temyiz incelemesi sonucunda verilen kararlara karşı karar düzeltme yolu yok ise de bu talebin maddi hatanın düzeltilmesi şeklinde anlaşılması gerektiğinden Dairemizce yapılan maddi hatanın düzeltilmesine karar verilerek birleşen dosyada menfi tespit davasının temyiz incelemesinin yapılması gerektiği sonucuna varılmış ve menfi tespit davası konusunda temyiz incelemesi yapılmıştır.
    2-Mahkemece, birleşen davada borçlu olunmayan kısmın tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken ipoteğin bölünmezliği ilkesine aykırı şekilde kararda bir cümle yer aldığı ve bu hususun yanlış olduğu, ancak yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın birleşen dava yönünden 2 no.lu başlık altında yazılan kararın “tespitine” kelimesinden sonra gelen ve “devamına” kelimesine kadar devam eden cümlenin karardan çıkarılmasına 6100 sayılı HMK"nın 370/2. maddesi uyarınca kararın düzeltilmiş bu şekliyle onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin talebinin maddi hata düzeltimi olarak kabulü ile Dairemizin (kapatılan 23. Hukuk Dairesi) 04/11/2020 tarihli, 2017/2890 E., 2020/3442 K. sayılı kararında birleşen dosya yönünden bozma ilamının kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/03/2017 tarihli, 2014/7 E., 2017/86 K. sayılı kararının hüküm fıkrasında 2 no.lu başlık altında yazılan “Davacı ipoteğin kaldırılmasını da talep ettiği anlaşıldığından borçlu olunan miktarlar da dikkate alınarak ipoteğin arta kalan kısmı yönünden devamına” cümlesinin karardan çıkarılması suretiyle kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde davalı birleşen davada davacı ..."a iadesine, 14/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara