Esas No: 2021/5656
Karar No: 2022/6269
Karar Tarihi: 26.10.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/5656 Esas 2022/6269 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/5656 E. , 2022/6269 K.Özet:
Mahkeme, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında davalı ...'ye doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılmış ve bu hükme göre tebliğ edilmesinin hükümlere aykırı olduğunu belirterek, usulüne uygun olmadığını açıkladı. Tebligat Kanunu'na göre, gerçek kişilere yapılacak tebligat için adres kayıt sistemindeki adresin kullanılması gerektiği ve muhatabın sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tespit edilememesi durumunda tebliğin çıkartılıp tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerektiği belirtildi. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2. maddelerinin farklı şekilde yorumlanmasının usulüne uygun olmadığına dikkat çekildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
b)Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; Bölge Adliye Mahkemesine ait 26.04.2021 tarihli kararın davalı ...'ye doğrudan Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği, tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu anlaşılmakla yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda adı geçen davalıya, 7201 sayılı Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca usulüne uygun olarak karar ilamının tebliği ile temyiz süresinin beklenilmesi,
Belirtilen eksiklik giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE İADESİNE, 26.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.