Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2818 Esas 2022/6417 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2818
Karar No: 2022/6417
Karar Tarihi: 31.10.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/2818 Esas 2022/6417 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2022/2818 E.  ,  2022/6417 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/08/2010 tarihinde verilen dilekçeyle ortalığın giderilmesi talep edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/03/2020 tarihli hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne davanın mahiyeti gereği duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    KARAR
    Dava iki adet taşınmazda ortaklığın satış sureti ile giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulü ile taşınmazların satılması suretiyle ortaklığın giderilmesine dair verilen hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi tarafından paydaşlardan ... ... ve ... ...'ın mirasçılarının davaya dahil edilmediği, bu paydaşların mirasçılarının davaya katılmaları sağlanmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar, bu defa Yargıtay (kapatılan) 14. Hukuk Dairesi tarafından, tapu kaydı ve mirasçılık belgelerine göre taraf teşkilinin sağlanmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2) Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Somut olaya gelince; davalı ... vekili, 150 ada 20 parsel sayılı taşınmazda bulunan keson kuyu ve ağaçlar yönünden muhdesat iddiasında bulunmuştur.
    Bu durumda mahkemece, mahallinde uzman bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif yapılıp açık, denetime uygun rapor alınarak, dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatların ve taşınmazın arz değerinin ayrı ayrı belirlenmesi ve bahsi geçen muhdesatların, muhdesat iddiasında bulunan davalıya ait olup olmadığı hususunda tarafların ittifak edip etmedikleri üzerinde durularak ittifak etmiyorlarsa, muhdesat iddiasında bulunan davalıya bu konuda dava açmak üzere süre verilmesi ve dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi; daha sonra gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak dava konusu taşınmazın tespit edilen toplam değerinin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgelerindeki payları oranında tüm paydaşlara dağıtılması gerekirken bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Bunun yanı sıra dava konusu taşınmazlardan 954 sayılı parselin 153 ada 4 parsel, 957 sayılı parselin ise 150 ada 20 parsel sayılı taşınmaz olarak 22-a uygulaması ile revizyon gördüğü anlaşılmakla; mahkemece, infazda tereddüt yaratacak şekilde taşınmazların pasif tapu kayıtları üzerinden hüküm kurulması da doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 31/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Hemen Ara