Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/2011 Esas 2016/3436 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2011
Karar No: 2016/3436
Karar Tarihi: 02.06.2016

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/2011 Esas 2016/3436 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2016/2011 E.  ,  2016/3436 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Çocuk Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya İncelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    5237 sayılı TCK" nın 67/1. maddesi uyarınca "zamanaşımı süresinin durması" sonucunu doğuran kararlar dikkate alındığında, TCK" nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki zamanaşımı nedeniyle bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
    Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla TCK" nın 191. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle TCK" nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmü gereğince sanığa, 25/06/2007 tarihinde tebliğ edilen ... Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü"nün uyarı davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede herhangi bir başvuru yapmaması üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtaratta bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği, gözetilmeden, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 02/06/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara