Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/360 Esas 2016/3434 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/360
Karar No: 2016/3434
Karar Tarihi: 02.06.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/360 Esas 2016/3434 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2016/360 E.  ,  2016/3434 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet


    Dosya İncelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Dosya kapsamından, 03/03/2015 günü, "... ilçesi ... Mah. ... Sk. üzerinde bulunan shell benzinlik karşısında 55-60 yaşlarında, siyah montlu, beyaz saçlı ve gözlüklü bir şahsın uyuşturucu madde sattığına" ilişkin istihbari bilgi edinilmesi üzerine başlatılan soruşturmada; açık kimliği belli olmayan ve hakkında suç şüphesi bulunmayan sanığın ve sanıktan uyuşturucu madde satın aldığı iddia edilen tanık ..."in, ... Sulh Ceza Hakîmliği"nin 02/03/2015 tarihli 2015/1138 değişik iş sayılı önleme araması kararına dayanılarak aranmasının hukuka uygun olduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki "03/03/2015 tarihli olay nedeniyle yapılan aramaların hukuka aykırı olduğuna ve ele geçen uyuşturucu maddelerin suçun maddi konusu ve maddi delili kabul edilemeyeceğine" ilişkin; ayrıca 05/11/2015 tarihli duruşmada sanık ve müdafii hazır bulunduğu halde, Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasında, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasını talep etmesi nedeniyle, tebliğnamedeki ek savunma hakkı verilmesi gerektiğine ilişkin, bozma düşüncelerine iştirak edilmemiştir.
    1-Oluşa ve dosya içeriğine göre; 24/01/2015 günü, "..., ... Mah. ... Sk. üzerinde bulunan shell benzinlik karşısındaki çay ocağı önünde, 55-60 yaşlarında, beyaz montlu, beyaz saçlı ve gözlüklü bir şahsın uyuşturucu sattığına" ilişkin istihbari bilgi edinilmesi üzerine, olay yerine gidildiğinde, eşkale uyan ve fizikî takibe alınan sanığın, yapılan üst aramasında montunun cebinde net 56 gram gelen 8 paket halinde toz esrarın ele geçirildiği olayda;
    a) Öncelikle, kolluk tarafından oluşturulan Cumhuriyet savcısıyla yapılan görüşme ve alınan talimatlara, yakalanan şahsın üstünün ve eşyalarının CMK 116-119. maddeleri gereğince aranması için Cumhuriyet savcısının imzasının bulunduğu bir tutanağın olup olmadığının tespiti ile varsa dosya içerisine konulması,
    b) Böyle bir tutanak yoksa, şüphelinin üst ve eşyalarının aranmasına ilişkin adli arama kararı ya da yazılı emir veyahut yer ve zaman koşullarını taşıyan önleme araması kararı olup olmadığının araştırılıp varsa temini ile dosyaya eklenmesi,
    c) Üst aramalarına ilişkin adli arama kararı, yazılı emir veyahut yer ve zaman koşullarını taşıyan önleme araması kararı bulunmaması halinde, yapılan arama ve bunun sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olup Anayasanın 38/6, CMK 206/2-a, 217/2 ve 230/1-b maddelerine aykırılık oluşturup hükme esas alınamayacağının dikkate alınması,
    2-Sanığın, aşamalardaki savunmalarında, 03/03/2015 tarihli olay tutanağının içeriğinden farklı olarak, “tanık ..."i tanımadığını, bu kişiye uyuşturucu madde temin etmediğini” beyan etmesi karşısında, 03/03/2015 tarihli tutanak düzenleyicileri ile tanık ..."in usulüne uygun olarak dinlenmesi,
    3-24/01/2015 ve 03/03/2015 tarihli eylemlerin sabit olduğu sonucuna varılması halinde iki ayrı suç, tek suç veya zincirleme suç oluşturup oluşturmadığnın tartışılması,
    Daha sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması,
    4-Kabule göre de;
    a)Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    b)İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarınca alınan tanık numunenin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 02/06/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




























    Hemen Ara