Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6210 Esas 2022/6385 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6210
Karar No: 2022/6385
Karar Tarihi: 31.10.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6210 Esas 2022/6385 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, bir mirasın hükmen reddi talebi üzerine açılmıştır. Davacılar, mirasın borca batık olması nedeniyle hükmen reddedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, murisin terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesi için ihbarda bulunulmasına karar vermiştir. Ancak istinaf yoluyla yapılan başvuru sonucu davalıların talebi kabul edilmiş ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı Maliye Hazinesi vekili, kararı temyiz etmiştir. Temyiz incelemesinde Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddeleri olan 605. ve 612. maddeleri uyarınca mirasın hükmen reddine ilişkin davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Dosyada mirasbırakanın en yakın yasal mirasçılarının tamamının mirası reddettiği tespit edilmiş ve bu nedenle terekenin sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği ve arta kalan değerlerin mirası reddetmemiş hak sahiplerine verileceği kararlaştırılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri Türk Medeni Kanunu'nun 605. ve 612. maddeleridir.
7. Hukuk Dairesi         2021/6210 E.  ,  2022/6385 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 10/10/2016 tarihinde verilen dilekçeyle mirasın hükmen reddi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/06/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar vekillerince talep edilmiştir. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesince davalılar vekillerinin istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı Maliye Hazinesi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    KARAR
    1 DAVA
    1.1.Davacılar vekili, 28.02.2016 tarihinde vefat eden muris ...’ın terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddin tespitini talep etmiştir.
    2 CEVAP
    2.1. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    3 İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    3.1.İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne, murisin terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiyesi için ihbarda bulunulmasına karar vermiştir.
    4 BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    4.1.Hükmün istinaf yolu ile incelenmesi davalılar vekillerince talep edilmiştir.
    4.2. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, terekenin borca batık olduğunun tespitine karar vermiştir.
    5 TEMYİZ
    5.1.Davalı Maliye Hazinesi vekili, kararı temyiz etmiştir.
    5.2.Temyiz Nedenleri
    5.2.1.Davalı Maliye Hazinesi vekili, terekenin ve benimsenip benimsenmediği hususlarının yeterince araştırılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    6 YARGITAY KARARI
    6.1. Dava, mirası hükmen reddin tespiti istemine ilişkindir.
    6.2.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605. maddesine göre, yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler. Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir.
    6.3.Türk Medeni Kanununun 612. maddesine göre ise, en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.
    6.4.Somut olayda, Cumayeri Noterliğinin 07.03.2016 tarihli veraset ilamına göre, mirasbırakan ...’ın 28.02.2016 tarihinde vefat etmesi nedeniyle geriye eşi ... ... ve çocukları ..., ... ... ..., ..., ...’ın kaldığı anlaşılmıştır. Düzce 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 21/04/2016 tarihli ve 2016/257 Esas, 2016/402 sayılı Kararı ile mirasçılardan ... ..., ..., ... ... ... ve ...’nın mirasbırakan ...’ın mirasını reddettiklerinin tespitine karar verilmiştir.
    6.5. Temyiz incelemesine konu eldeki dosyada ise, diğer mirasçı ...’ın mirası reddettiğine dair hüküm kurulmuştur. Bu durumda, eldeki dosyada ... yönünden verilen karar ile Düzce 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/257 Esas, 2016/402 Karar sayılı dosyasında 21.04.2016 tarihinde verilen karar birlikte değerlendirildiğinde, mirasbırakan ...’ın mirasının, en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından reddedildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, Türk Medeni Kanununun 612. maddesi gereğince tereke, sulh hukuk mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilecek ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilecektir. Yasada hak sahibi olarak tanımlanan kişiler, mirasbırakanın en yakın yasal mirasçıları olan ... ..., ... ... ..., ve ...’dan ibarettir. Terekeden arta kalan değerin davacı ... dışındaki diğer davacılara verilmesi söz konusu olmayacağı gibi; diğer davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ün terekenin pasifinden de sorumlu tutulmaları mümkün değildir. Bu hali ile davacı ... dışındaki diğer davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ün dava açmak için taraf olma sıfatı bulunmadığından belirtilen davacılar yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında da mirasın hükmen reddin tespitine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK 371. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK 373/2. maddesi gereğince dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 31.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Hemen Ara