Esas No: 2021/5662
Karar No: 2022/6514
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/5662 Esas 2022/6514 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/5662 E. , 2022/6514 K.Özet:
Davacı, taşınmazının kamulaştırılması sonucunda Uzunçayır barajı ve HES projesi kapsamında su altında kalan kısmı bitişiğindeki taşınmazın maliki tarafından dolgu yapılmak suretiyle el atıldığını, daha önce yapılan dava sonucu el atmanın önlenemediğini ve bu nedenle dava açtıklarını belirtmiştir. Mahkeme, davacının taleplerine kısmen hak vermiş ancak hükümde yapı değerleri ve yıkım masrafları dahil edilerek değer belirlenmemiş olup kararın düzeltilerek onanması gerektiğine hükmetmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120/1. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca bu tür davalarda dava değeri, el atılan yerin değeri ile yıkımı istenen şeyin değeri toplamından ibaret olacağı, yapı ve taşınmaz değeri toplamı üzerinden harca hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Tunceli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21/03/2017 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi, kâl ve eski hale iade talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/09/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf taleplerinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
K A R A R
Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, kâl ve eski hale iade istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacıya ait 234 ada 6 parsel sayılı 3.383,36 m² yüzölçümündeki arsa vasfındaki taşınmazın davacı tarafından Uzunçayır barajı ve Hes projesi kapsamında 2008 yılında kamulaştırıldığını, Uzunçayır barajının 2009 yılında faaliyete geçmesi ile bir kısmının baraj göl suları altında kaldığını, bitişiğindeki 234 ada 5 parsel sayılı taşınmaz maliki tarafından hafriyat dökülerek dolgu yapılması nedeniyle Maliye Hazinesi tarafından Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/241 Esas sayılı dosyası üzerinden el atmanın önlenmesi davası açıldığını, bu davada alınan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın 2.100,00 m²'lik kısmına 2.520,00 m³ harfiyat döküldüğünün tespit edildiğini ancak Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/01/2011 tarihli kararı ile taşınmaza hafriyat döküldüğünün kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, davalının hafriyat dökmeye devam etmesi nedeniyle bu defa davacı kuruluş tarafından el atmanın önlenmesi ve kâl davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, hafriyat döküm işleminin devam ettiğini, davalı tarafın bina, havuz, kaldırım, yürüyüş yolları ve otopark yapması nedeniyle eldeki davayı açmak zorunda kaldıklarını, her iki davanın birleştirilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu taşınmaza davalı tarafından yapılan el atmanın önlenmesini, taşınmaz üzerine dökülmüş olan hafriyat ile inşa edilmiş bina, havuz, duvar vs. tüm yapı ve malzemelerin kâl'ini ve taşınmazın eski hale iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, açılan bu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin haksız işgalci olmayıp kötü niyetli de olmadığını, davacı idarenin müvekkilinin bu taşınmazı kullandığını bildiğini ve ecrimisil talep ederek kullanımına ... gösterdiğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı ve davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.
Bölge Adliye Mahkemesi, davacı ve davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar vermiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Bu tür davalarda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120/1. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413.) ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri ile yıkımı istenen şeyin değeri toplamından ibaret olacağı açık olup yapı ve taşınmaz değeri toplamı üzerinden harca hükmedilmesi gerekirken ... yapıların ... kısımlarının değeri eklenmeden ve yıkım masrafları dahil edilerek karar ve ilam harcına esas değerin bulunması isabetsiz ise de; bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, Bölge Adliye Mahkemesi'nin 08.03.2021 tarihli hükmünün 2. bendinde yer alan "60.890,91 TL" ibaresinin hükümden çıkarılmasına "60.580,00 TL" ibaresinin yazılmasına; "45.668,91 TL" ibaresinin hükümden çıkarılmasına, yerine "45.358,00 TL" ibaresinin yazılmasına; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi uyarınca Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi hükmünün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 02.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.