Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/454 Esas 2016/3212 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/454
Karar No: 2016/3212
Karar Tarihi: 26.05.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/454 Esas 2016/3212 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık uyuşturucu madde ticareti suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın avukatı mahkeme kararının temyiz edilmesi talebinde bulunsa da sanık daha sonra cezasının onaylanmasını istediğini belirtmiştir. Bu nedenle avukatın temyiz talebi reddedilmiştir. Cumhuriyet Savcısı ise mahkeme kararını TCK’nın 53. maddesindeki hakların kullanımı konusunda uygun olmadığı gerekçesiyle temyiz etmiştir. Mahkeme, sanığın cezasının infaz kurumundan gönderilen dilekçesi nedeniyle avukatın temyiz talebinin reddedildiğine karar vermiştir. Ancak mahkeme kararında eksik araştırmalar yapıldığı belirtilmiştir ve hüküm bozulmuştur. Kanun maddelerine göre, sanıkların hukuki durumlarının tespiti için gerekli araştırmaların yapılmamış olması ve TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında hatalar yapılmış olması nedeniyle karar bozulmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: TCK’nın 53, 188/5 ve 192/3.
20. Ceza Dairesi         2016/454 E.  ,  2016/3212 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A)Sanık müdafiinin temyiz istemi yönünden hükmün incelenmesi:
    Sanık müdafii tarafından 11.12.2015 tarihinde hüküm temyiz edilmiş ise de; sanığın ceza infaz kurumundan gönderdiği 15.12.2015 tarihli dilekçesinde “cezasının onaylanmasını istediğine” ilişkin talebinin temyizden vazgeçme niteliğinde olması ve temyiz talebinin reddine ilişkin 08.01.2016 tarihinde verilen ek karara yönelik temyiz bulunmaması nedeniyle; hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
    B)Cumhuriyet savcısının temyiz istemi yönünden hükmün incelenmesi:
    ... plaka numaralı aracın müsaderesine yönelik iddianamede bir talep bulunmadığından tebliğnamede bu hususta bozma içeren düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdani kanının dosya içerisindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Sanığın isimlerini belirttiği ... ve ... ile birlikte uyuşturucu madde naklini yaptıklarını savunması ve uyuşturucu madde taşınan poşet ve ambalajlar üzerinde ...’nın parmak izinin bulunduğunun ... Emniyet Müdürlüğü Biyometrik Veri İşlemleri Büro Amirliği’nin 27.04.2015 tarihli uzman incelemesi raporuyla anlaşılması karşısında anılan şahıslar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulup, dava açıldığı takdirde her iki dosyanın birleştirilerek sanığın hukuki durumunun tespiti ve hakkında TCK’nın 192/3. ve diğer şahısların hukuki durumları ile birlikte aynı Kanun"un 188/5. maddelerinin uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun; (3) numaralı fıkra gereğince kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar, (2) numaralı fıkra gereğince ise diğer haklar ve yetkiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceği ve Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararı ile oluşan ve hüküm tarihinde yürürlükte olan duruma göre TCK"nın 53. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 26.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





















    Hemen Ara