Esas No: 2017/9089
Karar No: 2020/4919
Karar Tarihi: 18.06.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/9089 Esas 2020/4919 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ilk derece mahkemesi sıfatıyla ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesince 2014/889 esas 2017/159 karar sayılı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi"nin 2017/1676-2017/1991 karar sayılı kararının süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı şirket ile 31/10/2012 tarihli %81 istihdam garantili, tekstil işçiliği konusunda kurs düzenlenmesi amacıyla sözleşme imzalandığını, sözleşme gereğince 30 gün içinde kursun bitirilmesi ve 23. madde gereğince kursiyerlerin istihdam edilmesi gerektiğini, davalının hiç bir istihdam hükümlülüğünü yerine getirmediğini, sözleşmenin 35/3 maddesi gereğince 230.744,59 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, cevap vermemiştir.
Mahkemece, açılan davanın kabulü ile, 210.715,68 TL"nin 26/02/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hükme karşı davacı taraf istinaf yoluna başvurmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince de; ""kararın aleyhe istinaf olmadığından usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine"" karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-HMK’nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Somut olayda davacı, davalı şirketin aralarında düzenlenen sözleşme gereği istihdam yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek 230.744,59 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 22/04/2016 beyan dilekçesi ile de talebini 210.715,68 TL asıl alacak ve 20.028,91 TL işlemiş faiz toplamı 230.744,59 TL olarak açıklamıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile 210.715,68 TL’nin 26/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Davacının 20.028,91 TL işlemiş faiz talebine ilişkin bir hüküm kurulmaması ve hükmün gerekçesinde de buna ilişkin bir açıklama yapılmaması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak ... 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/889 Esas, 2017/159 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.