Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/1555 Esas 2021/5388 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1555
Karar No: 2021/5388
Karar Tarihi: 02.03.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/1555 Esas 2021/5388 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/1555 E.  ,  2021/5388 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalılara ait Hes inşaat işyerinde çalıştığını, davalı ...nın asıl işveren olduğunu, davacının günlük 12 saatten fazla çalıştığını, davacının hafta sonları Cumartesi, Pazar günleri de çalıştırıldığını, hafta sonu izni kullandırılmadığını, dini ve milli bayramlarda çalıştırıldığını, davacının yıllık izinlerinin kullandırılmadığını iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... Şirketi, davacının alacaklarına yönelik zamanaşımı itirazında bulunduğu, davacının çalışma süresinin iş sözleşmesinde belli olduğunu, fazla çalışma yapmadığını, davacının hafta tatillerini kullandığını, kullanılmayan hafta tatili karşılığı ise davacı tarafa izin olarak kullandırıldığını, davacının yıllık izinlerini kullandığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde işyerinde çalışma olmadığını, davacıya asgari geçim indirimi ödemesi yapıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... Şirketi, davacının tüm hak ve alacaklarının kendisine ödendiğini, davacının işine şirket tarafından son verilmediğini, davacının çalışmakta olduğu Feke Şantiyesindeki işin sona erdiğini, böyle iş akdinin son bulduğunu, çalışmasının hiçbir zaman haftalık 45 saatti aşmadığını, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde tüm çalışanların izinli olduğunu, yıllık izin hakkı bulunmadığını, tüm izinlerini kullandığını, kullanmadığı izin ücretlerinin ise hesaba ödendiğini, asgari geçim indirimi alacaklarının da bordro karşılığı davacı tarafa ödendiğini, tüm alacaklarının banka aracılığı ile ödendiğini açılan davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... Şirketi, davalı şirketin asıl işveren konumunda olmadığını, ihale makamı olduğunu, faaliyet konusunun elektrik enerjisi üretmek olduğunu, inşaat işi yapmadıklarını, söz konusu inşaatı eser sözleşmesi ile yüklenicilere bıraktıklarını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte sadece son üç aylık ücret ve fazla mesai alacağından sorumlu olacaklarını, açılan davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti :
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı ... tanık beyanlarına ortalamasına göre davalı işyerinde 16,87 saat fazla mesai yaptığı,bir kişinin haftanın yedi günü hiç hafta tatili kullanmadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı, davacının iki haftada bir yani ayda bir hafta tatili yaptığı kabul edildiği, izinlerini kullandığı ve asgari geçim indirim alacağının reddi ile bir kısım işçilik alacaklarının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davalı ... A.Ş. nin dava konusu alacaklardan sorumlu olabilmesi için öncelikle davalılar arasındaki hukuki ilişkinin nitelendirilmesi gerekir. Davalılar arasındaki sözleşme, konu ile ilgisi nedeniyle asıl işveren-alt işveren ilişkisi ve anahtar teslim inşaat sözleşmesi çerçevesinde değerlendirilmelidir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinin 6. fıkrasına göre, bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve görevlendirdiği işçileri sadece bu işyerinde çalıştıran diğer işverene alt işveren denir. Anılan fıkraya göre, alt işverene yardımcı işin verilmesinde bir sınırlama olmasa da, asıl işin bir bölümü ancak teknolojik nedenlerle uzmanlık gereken işin varlığı halinde verilebilecektir. Buna göre, alt işverenin varlığından söz edilebilmesi için kendisi de işçi çalıştıran bir işverenin varlığı şarttır. Alt işverenin iş aldığı ve kendisi de işçi çalıştıran işveren, asıl işveren olarak adlandırılmaktadır.
    Sözleşme konusu faaliyetlerin tek bir yüklenicinin yönetimi altında gerçekleştirilmesi ve eserin, iş sahibince bir bütün olarak faydalanabileceği hale getirilmesinin taahhüt edildiği sözleşmelere “anahtar teslim inşaat sözleşmesi” denilmektedir. Burada önemli olan, işin baştan sona kadar yüklenici tarafından tamamlanmasıdır. Bu nedenle, malzemenin kim tarafından sağlandığı önem arz etmez. Başka bir anlatımla, malzemenin tamamı iş sahibi tarafından sağlanmış olsa bile sözleşmenin anahtar teslimi niteliği ortadan kalkmaz (BİRBEN, Erhan, “İş Kanunu’nun 2. Maddesindeki Müteselsil Sorumluluk Bakımından Anahtar Teslimi İnşaat Sözleşmesi Kavramı ve Bu İlişkiye Bağlanan Hukuki Sonuçlar”, İş Hukukunda Yeni Yaklaşımlar, s. 7 vd.).
    Anahtar teslimi inşaat sözleşmelerinde, hak edişlerin düzenlenmesi, kontrol edilmesi, işin seviyesi, malzeme ve işçilik standardının incelenmesi, arsa sahibinin yapacağı bir iştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 474 ve 477.maddeleri uyarınca yüklenicinin ayıptan sorumlu olabilemesi için iş sahibinin, teslim aldığı eseri, muayene etmesi ve varsa ayıplarını yükleniciye bildirmesi gerekir.
    İnşaat işlerinde çok basit imalat hatalarının dahi, zamanında düzeltilmemesi halinde işin sonunda yapıdan beklenen fonksiyonların bir kısmının sağlanmamasına, hatta taşıyıcı sistem imalatındaki hatalar oluştuktan sonra hemen müdahale edilmemesi durumunda yapının hiç kullanılmamasına neden olabilir. Yapım işinin gidişatından iş sahibinin hiçbir şekilde haberdar olmaması, işin yapım aşamasından tümüyle uzak kalması, sözleşme konusu eser tamamlandığında eserden beklenen fonksiyonların tamamen karşılanmamasına yol açabilir. İnşaat sözleşmesine konu işlerin çok detaylı olması nedeniyle, doğrudan iş sahbinin taşınmazı üzerinde yapılan imalattaki bir hatanın üzerine yeni imalatların yapılması ve böylece zincirleme olarak hatalı bir imalat yapılmasına yol açılması ihtimal dahilindedir. Tüm bu nedenlerle, iş sahibinin yapım işi devam ederken denetim faaliyetlerinde bulunması ve yüklenicinin imalatının hatalı veya sözleşmeye, şartnameye, projeye ve hatta mevzuata aykırı olanlar hakkında müdahalede bulunması, işi durdurması ve iş değişikliği emirleri vermesi inşaat işinin gereğidir (BİRBEN, Adı geçen makale, s. 9 vd.).
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bir kararında belirttiği gibi, “...Öncelikle belirtilmelidir ki, yapılmış olan eser sözleşmesinde işin kaliteli ve işyeri disiplini amacıyla bir kısım hükümlerin yer alması, inşaat sahipliği dışında asıl işverenlik sıfatını doğuracak, işi alanın bağımsız işveren kimliğini ortadan kaldıracak bir etmen değildir. Borçlar Kanunu’nun 357.maddesi uyarınca, eserin imalinde kullanılacak malzemeyi yüklenici temin edebileceği gibi tarafların kararlaştırmaları üzerine malzeme iş sahibi tarafından da sağlanabilir. Bu durum malzemelerin özenli kullanılması, hesap verme ve artan kısımlarını iade borcu, ihbar yükümlülüğü gibi konularda mükellefiyetler yüklemekte olup taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine etkisi bulunmamaktadır” (20.12.2006, 2006/21-796-2006/812).
    Somut olayda davalı ... A.Ş. ile davalılar ... Ltd. Şti-... Sanayi ve Ticaret A.Ş. iş ortaklığı arasında arasında ...Hidroelektrik Santrali Projesi İnşaat ve Hidromekanik işlerin yapımı amacıyla sözleşme yapılmış olup, davacı bu sözleşme kapsamında iş ortaklığının işçisi olarak çalışmıştır. Davalı ... Enerji Üretim A.Ş.’nin asıl faaliyet konusunun enerji üretimi olduğu, diğer davalılara yaptırılan inşaat işinin davalı faaliyet konusuna girmediği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Sözleşme konusu Hidroelektrik Santrali yapımının bir bütün olarak davalılar ... Ltd.Şti-... Sanayi ve Ticaret A.Ş. ’in yönetimi altında gerçekleştirilmesi ve santralın ... A.Ş. tarafından bir bütün olarak faydalanabileceği hale getirilmesi taahhüt edilmiştir. Bu nedenle davalılar arasında anahtar teslim bir inşaat sözleşmesi ilişkisi bulunduğu kabul edilmelidir.
    Sözleşmede yüklenicinin çalıştıracağı işçileri iş sahibinin Hidroelektrik santrali için açmış olduğu Sosyal Güvenlik Kurumu işyeri numarasına kayıt ettirme zorunluluğunun ve sigortaya kayıt ettirilmeden işçi çalıştırılmayacağının öngörülmüş olması, taraflar arasındaki ilişkiyi asıl işveren-alt işveren ilişkisine dönüştürmez. Bu tür hukuki ilişkilerde çalıştırılacak işçilerin sigorta bildirimlerinin sözleşmede düzenlenen şekilde bildirimi 5510 sayılı Kanunun 11.maddesi gereğidir. Kaldı ki, Sosyal Güvenlik Kurumu"na yapılan bildirimin hatalı olması iş sahibini işveren konumuna getirmez. Diğer yandan, işin büyüklüğü ve niteliği iş sağlığı ve güvenliği açısından gerekli her türlü tedbirlerin alınmasını gerekirir. Hidroelektrik santrali inşaati gibi büyük ve nitelikli işlerde güvenliğin ön planda tutulması ve bu kapsamda çalıştırılacak işçilerin iş sahibinin onayına tabi tutulması doğal karşılanmalıdır. Yukarıda belirtildiği üzere, en basit imalat hatalarının dahi ileride telafisi güç büyük ekonomik ve zaman kaybına yol açabileceği de gözden uzak tutulamaz. Hak edişlerin düzenlenmesi, kontrol edilmesi, işin seviyesinin ve malzeme/işçilik standardının incelenmesi iş sahibinin yapması gereken işlerdendir. İş sahibinin uzun süren, yüksek maliyetli ve yapılan imalat hatalarının veya eksikliklerinin sonradan giderilmesinin yine yüksek maliyet ve zaman kayıplarına yol açabileceği inşaat işlerinde, taahhüt edilen yapım işinin gidişatını izlemek ve yükleniciyi denetlemek, hak ediş işlem ve ödemelerini yapmak, biten işlerin kabulünü yapmak gibi kontrol ve denetim yetkisi çerçevesinde personel istihdam etmesi onu asıl işveren konumuna getirmez.
    Açıklanan nedenlerle, davalı ... Enerji Üretim A.Ş. ile diğer davalılar arasındaki ilişki anahtar teslim inşaat sözleşmesi niteliğinde olup, işin organizasyonu, yönetimi, personelin işe alınması ve çıkartılması yetkisi tamamen işi üstlenmiş olan yüklenicilere aitir. Davalı ... Enerji Üretim A.Ş.’nin işin niteliğinin ve büyüklüğünün gerektirdiği güvenlik ve denetim yetkisini aşan bir durum söz konusu değildir. Hal böyle olunca davalı Enerjsa Üretim A.Ş.nin dava konusu tazminat ve alacaklardan sorumlu tutulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02.03.2021 gününde oy çokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY

    Davacı vekili müvekkilinin Hes İnşaat işi, Regülatörü ve hidromekanik işlerin yapımında çalıştığını iş aktinin işlerin durması gerekçe gösterilerek haksız olarak feshedildiğini ödenmeyen işçilik alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davalıların alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması yönünde karar verilmiştir.
    Dairemiz temyiz incelemesi sırasında çoğunluk görüşü ile ...A.Ş "nin ihale makamı olduğu, işi anahtar teslim sözleşmesi çerçevesinde diğer davalı şirkete verdiği davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığı belirtilmiş isede tarafımca bu görüşe iştirak edilememiştir.
    Şöyleki; davalılar arasındaki 10.03.2011 tarihli ...REGÜLATÖRÜ HİDROELEKTRİK SANTRALI İNŞAAT VE HİDROMEKANİK İŞLERİ SÖZLEŞMESİ"nin 4. MADDESİ"nde iş sahibi temsilcisinin yetki ve görevlerinin düzenlendiği bu maddede iş sahibi ile yüklenici arasındaki iletişimin iş sahibi temsilcisi tarafından sağlandığı,aynı maddede iş sahibinin işi beğenmediği taktirde sökme değiştirme gibi yetkilere sahip olduğu ,
    6.MADDE ile işin başka bir alt yüklenicinin yükleniciye devredilemeyeceğinin düzenlendiği,
    9. MADDE"nin " ilave proje ve talimatlar " başlığını taşıdığı ve bu maddede işlerin devamı süresince zaman zaman iş sahibinin işlerin gereğince yapılması ve gerektiğinde bakımlarının sağlanması için gerekli ek projeleri ek işleri ve talimatları yükleniciye vermeye tamamen muktedir olduğu yüklenicinin bunları yapmakla yükümlü olduğu ve proje ve talimatların ilave iş olarak değerlendirilemeyeceği,
    14. MADDE"sinde işlerin sözleşmeye ve iş sahibinin talimatlarına uygun yapılmasının düzenlendiği bu maddede, işin yapılması ile ilgili talimatların iş temsilcisi tarafından yükleniciye verileceği yüklenicinin bu talimatlar doğrultusunda çalışacağı,
    15. MADDE"sinde iş programının verilmesi hususunun düzenlendiği, buna göre işin programının ve ne şekilde yapılacağının tamamen iş sahibi tarafından düzenlenip yükleniciye verileceği yüklenicinin iş programını iş sahibinin iş yerinde başka yüklenicilerin /alt yüklenicilerin olabileceğini ve bu yüklenicilerin İş Programını etkileyebileceğini kabul edeceğini,
    16. MADDE yüklenicinin iş sahibine karşı sorumlu olacak bir şantiye şefi ve proje müdürü, görevlendireceği bu kişinin iş sahibi tarafından onaylanacağı, değiştirilmesinin her zaman iş sahibi tarafından istenebileceği, yüklenicinin derhal istenen değişiklikleri yerine getireceğini,
    17. MADDE"nin "yüklenicinin personeli" başlığını taşıdığı 17.4.maddesinde yüklenicinin iş bu sözleşme kapsamında çalışacak yüklenici ve alt yüklenici adayları çalışanları listelerini iş sahibinin onayından sonra iş sahibinin HES için açmış olduğu SGK İŞYERİ NOSUNA KAYIT ettireceği bu kayıt yaptırılmadan hiç bir şekilde işçi çalıştırılamayacağı YÜKLENİCİ YADA ALT YÜKLENİCİLERİN İŞ SAHİBİNİN ONAYI OLMADAN HİÇ BİR ŞEKİLDE İŞÇİ ÇALIŞTIRAMAYACAĞI, iş sahibi tarafından istenmeyen personelin derhal işten çıkarılacağının hüküm altına alındığı görülmüştür.
    Anılan maddeler ve tüm sözleşme bütün olarak değerlendirildiğinde davalı ... tarafından davalı iş ortaklığına, işin organizazyonunun, yönetiminin, personel alımı ve denetiminin ve işin yürütümünün bir bütün olarak bırakılmadığı, davalı ...tarafından yapılan müdahalenin işin sözleşme kapsamına uygun yapılması denetiminin çok ötesine geçtiği, işin başından sonuna kadar davalı ...tarafından çalışanlar da dahil organize edildiği hatta çalışanların Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında açtıracağı işyerine tescil zorunluluğu getirdiği görülmektedir.
    Davalı ...Üretim Anonim Şirketi Esas Sözleşmesinin 4. maddesi; şirketin amaç ve faaliyet konusunun üretim tesis ve entegre tesisleri kurarak şirket ortakları olan otoprodüktör grubu şirketlerin ihtiyacı olan elektrik ve ısıyı üretmek olarak belirlendiği ve şirket esas sözleşmesinin incelenmesinden iştigal konusunun elektrik enerjisi üretimi, iletim, dağıtım kapsamındaki tüm işleri kapsadığı, dolayısıyla dava konusu Hes inşaatının yapımının davalı ...A.Ş"nin faaliyet alanına girdiği bu nedenlerle davalılar arasında 4857 sayılı Yasanın 2. maddesi kapsamında asıl işveren-alt işveren ilişkinin bulunduğu dolayısıyla alt işveren olan davalı ... Gürsesli şirketlerinin oluşturduğu iş ortaklığı yanında çalışan işçilerin açtığı işçilik alacakları davasında davalı ...A.Ş."ninde asıl işveren olarak sorumlu olması gerektiği düşüncesiyle, mahkeme kararının ONANMA"sı gerekirken bozma yönündeki çoğunluk görüşüne iştirak edememekteyim. 02.03.2021



    Hemen Ara