Esas No: 2020/1706
Karar No: 2022/673
Karar Tarihi: 24.02.2022
Danıştay 5. Daire 2020/1706 Esas 2022/673 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, öğretmen olarak görev yaparken 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmış ve OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'na yaptığı başvuru reddedilmiştir. Davacı, açtığı davaların reddedilmesi üzerine bu kez temyiz istemiyle kararın bozulmasını talep etmiştir. Ancak idare mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığına ve temyiz talebinin reddedilmesi gerektiğine karar verilmiştir. Temyiz istemi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Anayasa'nın 129. Maddesi
- 672 sayılı KHK
- OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. ve 50. Maddeleri
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. ve 339. Maddeleri.
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1706
Karar No : 2022/673
Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; Anayasa'nın 129. maddesine aykırı olarak savunma hakkı tanınmadan, soruşturma yürütülmeden, adil yargılanma hakkı tanınmadan ve mahkemeye erişim hakkı verilmeden kamu görevinden ihraç edildiği, KHK eki listede ismine yer verilmek suretiyle somut hiçbir delil gösterilmeden terör örgütü üyesi olmakla suçlandığı, özel sektörde çalışamayacak şekilde ihraç edildiğinden eğitim hakkının ihlal edildiği, kamu hizmetinden çıkarılmaya ilişkin usul ve esasların Anayasa ve kanunlarda düzenlendiği, bu usul ve esaslara uyulmaksızın tesis edilen işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu, FETÖ/PDY ile bağını gösteren hiçbir somut delilin bulunmadığı, bakanlar kurulunun anayasa ve kanunların kendisine vermediği bir yetkiyi kullanmak suretiyle işlem tesis ettiği, savunma hakkını tam olarak kullanabilmesi için aleyhindeki isnadı tam ve eksiksiz olarak bilmesi gerektiği, kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka aykırı olduğu iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… sayılı kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek ve Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi bulunmayarak gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Öte yandan; her ne kadar İdare Mahkemesi kararında, davacının "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan … Ağır Ceza Mahkemesinin E:…, K:… sayılı kararı ile hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun henüz karara bağlanmadığı belirtilmiş ise de, UYAP kayıtlarının incelenmesinden; anılan mahkeme kararının … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih, E:…, K:… sayılı kararı ile zorunlu müdafii görevlendirilmeksizin karar verildiği gerekçesi ile bozulduğu, bozma sonrası … Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacının silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddedildiği ve dava dosyasının temyiz incelemesinde Yargıtayda olduğu anlaşılmış olup, davacının mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi; bu ceza yargılamasının konusunun davacının terör örgütü üyeliğine ilişkin bulunması nedeniyle masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; "... Cumhuriyet Başsavcılığının 27/12/2018 tarihli yazısı ekinde gönderilen tespit ve değerlendirme tutanağı ("…" ID, "…" kullanıcı) içeriği incelendiğinde yazışma yapan ve yer tarifi yapan şahsın büyük talebe yurdundan, … sitesinden, ümit marketten bahsettiği hatta "… talebe yurdu" olarak yurdun adını da yazdığı, sanığın 26/03/2019 tarihli oturumda ByLock tespit ve değerlendirme tutanağına karşı "ikamet ettiği yerin Gaziantep Şehitkamil sınırları içerisinde olduğunu söylediğini, evinin yan taraflarında marketin üstünde ... ile başlayan ancak adını bilmediği orta okul talebelerinin kaldığı bir yurt olduğunu" beyan ettiği, ByLock görüşmelerinin veya mesajlaşmalarının içeriğinin tamamının henüz çözümlenememiş olmasının sanığın ByLock kullanmadığını göstermeyeceği, sanığın ByLock programını kullandığı bildirilen … imei numaralı cihaz (… numaralı gsm hattı) ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından bildirilen ... imei numaralı cihazlardan … ve … imei numaralı cihazların imei numarasının ilk karakterinin telefon cihazlarına ait tekil bir numarayı ifade ettiği, 15. karakterin ilk 14 numaradan bazı aritmetik hesaplarla üretilen doğrulama numarası olduğu, bu nedenle ilk 14 numaranın değerlendirmesinin gerektiği de gözetilerek (BTK açıklaması: IMEI görüşme sorgularında ilk 14 hane belirleyicidir, bu nedenle imei sorgularda ilk 14 basamağı uyuşan tüm sonuçlar listelenmektedir.) eşleşmiş olmaları ve bu cihazın sanığın kullanımında olduğunun anlaşılması karşısında sanığın ByLock programını kullandığının internet trafik kaydı içeriğine göre de anlaşıldığı, sanığın "…" ID, "…" kullanıcı adı ile sisteme defalarca giriş yaparak..." tespitleri, dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile bir arada değerlendirildiğinde davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili merciine müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.