Esas No: 2022/626
Karar No: 2022/6577
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/626 Esas 2022/6577 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/626 E. , 2022/6577 K.Özet:
Sulh Hukuk Mahkemesi'ndeki ortaklığın giderilmesi davasından verilen hüküm, bazı davalıların avukatı tarafından temyiz edildi. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, gerçek kişilere yapılacak tebligat iki aşamalı bir yol izlemelidir. İlk olarak, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamaz. Muhataba çıkarılacak ilk tebligat, önce bilinen veya gösterilen son adresine normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memuru araştırmalar yapıp tebligatın kendisine ulaşmasını sağlamalıdır. İkinci aşamada ise, muhatabın ayrıldığı adresi tespit edilemediğinde tebliğ evrakı çıkaran mercie geri gönderilmelidir. Ancak bu aşamadan sonra tebliğ evrakı, açık mavi renkli zarfla ve muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek tebliğ edilebilir. Mahkeme kararında, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya tebligatın usulsüz olduğuna karar verildi. Kararda, davalılar ...'a yapılan tebliğin usulsüz olduğu anlatılıyor ve tebliğin Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. maddeleri ile Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde yeniden yapılması isteniyor. Kanunun 10/2 ve 21/2. maddeleri detaylı olarak açıklanıyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince;
Davalı ...’a tebliğe çıkarılan gerekçeli karara ait ayrıldığı bildirilen adresine, adres araştırması yapılmadan doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ olunduğu, doğrudan yapılan bu tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca usulsüz olduğu anlaşıldığından; davalı ... yönünden gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. maddeleri gözetilerek ve Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğinin sağlanması,
Yine davalılar ..., ..., ...’nun tebliğe çıkarılan gerekçeli kararların aynı adreste oturduğunu beyan eden ve fakat farklı dairede ikamet eden abisi/oğlu davalı ...’na tebliğ edilmesinin de usulsüz olduğu anlaşıldığından; 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın davalılar ..., ..., ...’a yeniden tebliğinin sağlanması ve yasal süre beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 03.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.