Esas No: 2016/248
Karar No: 2016/3112
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/248 Esas 2016/3112 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın, 15.02.2015 tarihinde hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı bir soruşturma yürütülen ...’a sattığı uyuşturucu maddenin temyiz incelemesine konu bu soruşturma ve kovuşturma kapsamında adli emanete alınmadığı, bu dosyada sadece sanığın 05.03.2015 tarihinde evinde yapılan aramada ele geçirilen uyuşturucu maddenin adli emanetin 2015/416 sırasına kaydedildiği, bu uyuşturucu maddeye ilişkin ekspertiz raporu ekinde yer alan 17.03.2015 tarihli tutanağa göre inceleme konusu madde miktarının az olması nedeniyle şahit numune alınmadığının belirtildiği anlaşıldığından; sanığın ...’a sattığı uyuşturucu maddeden numune olarak alınan uyuşturucu maddenin de müsadere edilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamadeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 24.05.2016 tarihinde üye ..."in karşıoyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
Sanık hakkındaki hükümle ilgili olay - iddia - uygulama
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele ... Grup Amirliği görevlilerince yapılan çalışmalar sonucunda; 0 538 923 94 18 numaralı telefon hattını kullanan sanık ..."ın İstanbul"dan getirdiği uyuşturucu maddeyi ..."da tanıdığı kişilerin referansıyla sattığı, belirtilen telefon hattıyla irtibat sağladığının öğrenilmesi ve 20.01.2015 tarihinde gelen ihbar üzerine uyuşturucu madde ticareti yaptığı bilgilerinin alınması üzerine, başka surette delil elde edilememesi nedeniyle ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 22.01.2015 tarih ve 2015/112 Değişik iş sayılı kararı ile iletişimin dinlenilmesine ilişkin karar alındığı, bu karara dayanılarak tedbirin uygulanmasına geçildiği; 15.02.2015 tarihinde ... ile uyuşturucu madde kullanıcısı ... arasındaki görüşmelerden, sanığın ... isimli şahsa uyuşturucu madde satacağı değerlendirilmesi üzerine görevlilerce buluşma yerinde tertibat alınarak fiziki takibe başlandığı, düzenlenen tutanaklar kapsamında da ..."ın, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan soruşturması ayrılan ... isimli şahsa 3 adet jelatin içinde 0,4 – 0,9 – 7,8 gram esrar sattığının belirlendiği, dinlemeye devam edilerek 24.02.2015 tarihinde sanığın Keyif Kahvesi civarında uyuşturucu satacağı anlaşılması üzerine tekrar fiziki takip yapılarak ..."ın Resul isimli şahsa 1 adet jelatin içinde 1,7 gram esrar satığı tespit edilmiş, satın alan şahısların satın almalarından hemen sonra yakalandıkları belirlenmiştir.
Bu tespitlerden sonra 03.05.2015 tarihinde sanığın ikametinde arama da 0,8 gram metamfetamin ele geçirilmiştir.
Sanık ... hakkında "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçundan dava açılmış ve TCK"nın 188/3 ile 43. maddesi uyarınca cezalandırılması istenmiştir.
Mahkemece TCK"nın 188/3 ve 43. maddeleri uygulanmak suretiyle sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Daire Çoğunluğunun Görüşü
Sanık müdafii tarafından temyiz edilen hüküm Daire çoğunluğunca onanmıştır.
Karşı Oy Gerekçesi
Devletin temel görevlerinden biri de "suç işlenmesini önlemektir" kolluk görevlilerinin daha fazla ceza almasını sağlamak için şüphelinin suç işlemeye devam etmesine fırsat vermesi kabul edilecek bir uygulama değildir. Aksi halde Anayasa"nın 2. maddesinde yer alan "hukuk devleti" ilkesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde yer alan "adil yargılanma hakkı" ihlal edilmiş olur. Kolluğun görevi suçu ve faili belirlemek suçla ilgili delilleri elde etmektir.
Tüm dosya kapsamına bakıldığında sanığın her uyuşturucu madde satışına ilişkin deliller (fiziki takip tutanakları, satın alan kişilerin beyanları ve satın aldıkları uyuşturucu/uyarıcı maddeler) tüm olaylarda ele geçirilmiş olmasına rağmen, kolluk görevlilerince sanık ..."ın ikinci kez uyuşturucu madde satışından 10 gün sonra sanığın konutunda ve diğer yerlerinde arama yapılmasına ilişkin karar talebinde bulunulmuş ve operasyon yapılarak 03/05/2015 tarihinde sanık ikametinde yakalanmıştır.
Sanık ..."ın 15/02/2015 tarihinde uyuşturucu madde satma suçu belirlenmiş, suç delilleri elde edilmiştir. Yakalanmaması için sebep yoktur. Satın alan ve satın aldığı uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. Delilleri mevcuttur. Konutunda ve diğer yerlerinde arama kararı alınarak hemen arama yapılması mümkündür. Böyle davranılmayarak sanığın görevlilerin tespiti dışında soruşturmaya yansımayan birden çok kez aynı suçu işlemesine adeta fırsat verilmiştir.
Soruşturma delil toplama suç ve failini belirleme işlemidir, keyfi bir şekilde yürütülemez.
Yürütülmüşse de doğan ağır hukuki sonuçlardan sanık sorumlu tutulamaz.
Açıklanan tüm bu nedenlerle yakalanması ve yeni eylemlere devam etme fırsatı verilmemesi mümkün olan sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanmasının yasaya aykırı olması nedeniyle hükmün bozulması gerektiği kanısını taşıdığımdan çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum.