Esas No: 2016/1293
Karar No: 2016/3027
Karar Tarihi: 23.05.2016
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/1293 Esas 2016/3027 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : a) Beraat (Sanıklar ... ve ...)
b) Mahkûmiyet (Sanıklar ..., ...,..., ..., ..., ... ve ...)
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Temyiz incelemesi, sanıklar ... ve ... hakkında duruşmalı, müdafileri yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmeyen sanıklar ... ile ... hakkında duruşmasız olarak yapıldı.
A) Sanık ... hakkında verilen beraat kararı ile vekalet ücretine yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde;
1136 sayılı Kanun’un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun‘un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün yargılama giderlerine ilişkin fıkrasından sonra gelmek üzere; “Sanık ..."ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 3.000 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanık ..."a verilmesine,” fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkındaki mahkûmiyet hükümleri ile sanık ... hakkındaki beraat hükmünün incelenmesinde;
Olay tutanağına göre; uyuşturucu madde ticareti yaptıklarına dair edinilen üzerine sanıklar hakkında başlatılan iletişimin tespiti, teknik ve fiziki takip çalışmaları neticesinde, ... Sulh Ceza Mahkemesi"nin 25.06.2013 gün ve 2013/664 sayılı önleme arama kararınına göre gerçekleştirilen arama sonucu .... plakalı kamyonun kasasında suç konusu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
2559 sayılı PVSK"nın 9. maddesine göre "önleme araması", suç işlenmesinin veya bir tehlikenin önlenmesi için yapılan aramadır. Önleme aramasının muhatapları suç şüphesi altında olmayan kişilerdir.
CMK"nın 116 ve 119. maddelerine göre "adli arama" ise, şüphelinin veya sanığın yakalanması ya da suç delillerinin elde edilmesi için yapılan aramadır. Somut bir suçun işlendiği şüphesi varsa önleme araması değil ancak adli arama yapılabilir.
Ceza Genel Kurulu"nun 2013/610 - 2014/512, 2013/841 - 2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak ya da koşullarına uygun olmayan arama kararı üzerine yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, Anayasa"nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK"nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 289. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
Somut bir suçun işlendiği konusunda oluşan şüphe nedeniyle sanıklar hakkında iletişimin tespiti ve fiziki takip çalışmaları yürütülmektedir. CMK"nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" alınmadan, "önleme araması kararına" dayanılarak sanıkların bazılarının içerisinde bulundukları 44 HN 027 plaka sayılı kamyonda arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu bulunan uyuşturucu madde ise hem "suçun maddi konusu" hem de "suçun delili" olup "hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamaz."
Ancak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 11.07.2013 tarihli talimat yazısında; ....Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturma kapsamında, olay tarihinde "da bulundukları ve.... plakalı kamyonla uyuşturucu naklettikleri değerlendirilen şüpheliler ve araç hakkında, ...Cumhuriyet Başsavcılığı"ndan arama kararı alınmasının talep edildiği anlaşılmaktadır.
Kolluk görevlileri tarafından yapılan arama işlemi ile olarak Cumhuriyet Başsavcılığı"ndan alınmış bir yazılı arama emri veya .... Mahkemelerinden alınmış bir adli arama kararı olup olmadığının araştırılması, varsa adli arama kararı veya yazılı emrin denetime olanak verecek şekilde aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesi, bir arama kararı ya da yazılı emir bulunmaması halinde yapılan arama ve bunun sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olup, Anayasa"nın 38/6, CMK 206/2-a, 217/2 ve 230/1-b. maddelerine aykırılık oluşturup hükme esas alınamayacağı hususları da dikkate alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısı, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ve sanıklar ... ve ..."ın temyiz itirazları ile sanıklar .... ve Ulaş müdafilerinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, bozma sebebine ve tutuklama koşullarında bir değişiklik bulunmamasına göre sanıklar ... ve ... hakkındaki salıverilme taleplerinin reddine,
23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI: 23.05.2016 tarihinde verilen bu karar Cumhuriyet savcısı ... in katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Av. ..."nun yokluğunda, sanık ... müdafii Av. ..."ın yüzüne karşı 02.06.2016 tarihinde, açık olarak okunup anlatıldı.