Esas No: 2021/8775
Karar No: 2022/6692
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/8775 Esas 2022/6692 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/8775 E. , 2022/6692 K.Özet:
Davalıya bırakılan taşınmazların vasiyetname ile iptali istemiyle açılan davada, ilk derece mahkemesi vasiyetnamenin şekle aykırı olduğu gerekçesiyle davayı kabul etti. Ancak Yargıtay 3. Hukuk Dairesi bozma kararı vererek davacıların vasiyetnamenin şekle aykırı olduğu iddialarının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olduğunu ve bozma sonrası yapılacak ıslah ile ortaya çıkan hukuki durumun ortadan kaldırılamayacağını belirtti. İlk derece mahkemesi bozma ilamına uyduktan sonra yapılan tahkikat sonucunda da vasiyetnamenin şekle aykırı olduğu gerekçesiyle karar verildi. Ancak Yargıtay kararı bozarak bozma sonrası yapılan ıslahın dikkate alınmadığı ve ortaya çıkan hukuki durumun ıslahla ortadan kaldırılamayacağı belirtildi. Bu nedenle karar bozuldu.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. maddesi, ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceğini ve bozma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yaptığı durumlarda tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilineceğini belirtmektedir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durumun ortadan kaldırılamayacağı hükme bağlanmıştır. 7251 sayılı kanunla 177. maddede yapılan değişiklik ile bozma kararından sonra da ıslah yapılabileceği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar tarafından, davalı aleyhine 17.12.2013 gününde verilen dilekçe ile vasiyetnamenin iptali terditli tenkis istenmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.07.2021 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 08.11.2022 günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan duruşmaya gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
1. DAVA
1.1. Davacılar vekili, 01/06/2013 tarihinde vefat eden miras bırakan ... ...’a ait Pehlivanköy Noterliğinin 01/08/2008 gün ve 271 yevmiye sayılı vasiyetnamesi ile taşınmazlarını davalıya bıraktığını, davalının murise bakmadığını, vasiyetnamenin kendilerinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlendiğini, davalının okuma yazma bilmeyen, yaşlı ve çaresiz olan murisi kandırdığını ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini, uygun görülmemesi durumunda tenkisini talep etmiştir.
1.2. Davacılar vekili, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamından sonra 07.09.2020 havale tarihli dilekçesi ile 02.04.2014 tarihli ön inceleme duruşmasından önce verdikleri dilekçenin ıslah dilekçesi olduğunu, belirtilen dilekçe ile şekle aykırılık nedeni ile de vasiyetnamenin iptalini istediklerini, buna karşın 02.04.2014 tarihli dilekçelerinin ıslah niteliğinde kabul edilmemesi halinde işbu dilekçe ile ıslah talebinde bulunduklarını ve vasiyetnamenin okur yazar olmayanların şekil şartına uyulmadığından iptalini istediklerini uygun görülmezse terditli tenkis istediklerini beyan etmiştir.
2. CEVAP
2.1. Davalı vekili, müvekkilinin ve ailesinin miras bırakana ölünceye kadar baktıklarını, ... ve şefkat gösterdiklerini, miras bırakanın da belirtilen nedenlerle Pehlivanköy Noterliğinin 01/08/2008 gün ve 271 yevmiye sayılı vasiyetnamesi ile davaya konu olan taşınmazları müvekkiline vasiyet ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
3. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
3.1. İlk derece mahkemesinin, davanın kabulüne ve vasiyetnamenin iptaline dair verdiği karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesince onanmış; karar düzeltme yoluna başvurulması üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/8011 Esas, 2019/7291 Karar ve 01/10/2019 tarihli kararı ile karar düzeltme talebini kabul ederek, onama kararını kaldırmış ve hükmün bozulmasına karar vermiştir.
3.2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/8011 Esas, 2019/7291 Karar ve 01/10/2019 tarihli kararı ile davacıların şekle aykırılık nedeni ile vasiyetnamenin iptali taleplerinin iddianın genişletilmesi yasağına tabi olduğunun ve iddianın genişletilmesine karşı tarafın açık muvafakati bulunmadığı gibi usulüne uygun bir ıslahın da bulunmadığının dikkate alınarak şekil eksikliği nedeniyle vasiyetnamenin iptaline karar verilemeyeceği belirtilmiş; ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusu olarak belirlenen hususlar hakkında tahkikatın yürütülmesi sonucunda bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına hükmedilmiştir.
3.3. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 01/10/2019 tarihli ilamına uyan Babaeski Asliye Hukuk Mahkemesi, davacılar vekilinin 07.09.2020 havale tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda, davanın kabulüne ve vasiyetnamenin şekle aykırı olduğundan bahisle iptaline karar vermiştir.
4. TEMYİZ
4.1. Davalı vekili, kararı temyiz etmiştir.
4.2. Temyiz Nedenleri
4.2.1. Davalı vekili, ilk derece mahkemesinin Yargıtayın bozma ilamına uyulmasına karar vermiş olmasına karşın bozma ilamına aykırı hüküm kurduğunu, kararın Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. ve devamı maddelerine aykırı olduğunu, bozmadan sonra tanık dinlenmesinin ve tanık beyanları gerekçe gösterilerek karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
5. YARGITAY KARARI
5.1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 177. maddesinde, ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceği; Yargıtayın bozma kararından veya Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabileceği; ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durumun ortadan kaldırılamayacağı belirtilmiştir.
5.2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 177. maddesine 22.07.2020 tarihinde 7251 sayılı Kanunun 18. maddesi ile eklenen fıkra ile bozmadan sonra da ıslah yapılabilmesinin önü açılmıştır.
5.3. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 177. maddesinde yapılan değişiklik ile kural olarak bozma ilamından sonra ilk derece mahkemesinde tahkikat ile ilgili bir işlem yapılması halinde iş bu tahkikat bitinceye kadar ıslah yapılması mümkün hale getirilirken iş bu kuralın istinası ise yapılacak ıslah ile bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durumun ortadan kaldırılamayacağıdır.
5.4. Belirtilen açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, davacılar vekilinin bozma sonrası 07.09.2020 havale tarihli dilekçesinde ıslah talebinde bulunarak vasiyetnamenin şekle aykırılık nedeniyle geçersizliği nedenine de dayandıkları ve mahkemece ıslah talebi dikkate alınarak vasiyetnamenin şekle aykırı olması nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmış ise de, bu husus doğru görülmemiştir.
5.5. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 01/10/2019 tarihli bozma ilamında, davanın irade sakatlığı nedeniyle vasiyetnamenin iptali isteminden ibaret olduğu, vasiyetnamenin şekle aykırılık nedeniyle iptaline karar verilemeyeceği, irade sakatlığına ilişkin araştırma yapılması gerektiği belirtilmiştir.
5.6. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş; bozma ilamına uyulması nedeniyle de davalı lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 177. maddesinin ikinci bendi gereğince, bozma kararına uyulmakla birlikte ortaya çıkan hukuki durum, artık ıslahla ortadan kaldırılamaz.
5.7. O halde, davacılar vekilinin 07.09.2020 havale tarihli ıslahı dikkate alınmaksızın karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükmün BOZULMASINA, peşin harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.