Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/2114 Esas 2021/5027 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2114
Karar No: 2021/5027
Karar Tarihi: 04.10.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/2114 Esas 2021/5027 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2021/2114 E.  ,  2021/5027 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Dava, ehliyetsizlik, muris muvazaası ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakan ..."ın ... 16. Noterliğinin 19/06/2013 tarihli vekaletnamesi ile kızı olan davalı ...’in eşi ve aynı zamanda yeğeni olan davalı ...’yi vekil tayin ettiğini, vekilin bu vekaletnameyi kullanarak ..."a ait 20520 ada 9 ve 20621 ada 24 parsel sayılı taşınmazları kız kardeşi olan davalı ...’ye, 20518 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki 21/144 payı ise diğer kız kardeşi olan davalı ...’ya satış suretiyle temlik ettiğini, davalı ..."nin 20520 ada 9 ve 20621 ada 24 parsel sayılı taşınmazları vekil...nin yakın arkadaşı olan diğer davalı ...’e devrettiğini, mirasbırakanın vekaletname ve işlem tarihlerinde ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek ehliyetsizlik nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ... adına tesciline, mirasbırakanın ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde, muris muvazaası hukuksal nedeni ile tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline, devirlerde muris muvazaasının da olmadığı kanaatine varılır ise, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan ... adına tesciline, davalı ...’in iyiniyetli 3. kişi olduğu kanaatine varılması halinde 9 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar yönünden bedelin davalılar Ali, ... ve..."den tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı ..., kendisine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davalı ..., taşınmazların bedeli karşılığı satıldığını, mirasbırakanın gelirinin ve sağlık güvencesinin olmadığını, satıştan elde edilecek gelire ihtiyaç duyduğunu, davalı ... ve..., satışın gerçek olduğunu, bedelin doğrudan mirasbırakana ödendiğini, mirasbıranın fiziksel rahatsızlığı nedeni ile satışın vekaleten gerçekleştiğini, paraya ihtiyaç duyulduğu için taşınmazların diğer davalı ..."e satıldığını, davalı ..., davalı ... ile satış esnasında tanıştığını, diğer davalıları tanımadığını, iyiniyetli 3. kişi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, mirasbırakanın işlem tarihlerinde fiil ehliyetini haiz olmadığının Adli Tıp Kurumu raporuyla saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 25.02.2016 tarihli ek karar ile de davalılar ..., Ali, ... ve... vekilinin eksik harç ve masrafı süresinde yatırmadığı gerekçesiyle temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmalarına dair verilen karar Dairece, “Hükmü temyiz eden davalılar ..., Ali, ... ve... vekili yönünden hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu 20518 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki 21/144 payın dava tarihi itibari ile değeri 171.050, 85 TL olup, davalılar vekili tarafından yatırılan temyiz harcının yeterli bulunduğu” tespit edilerek ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra “...İşlem tarihleri olan 26.07.2013 ve 14.08.2013 tarihlerinde mirasbırakan ...’ın hukuki ehliyeti haiz olmadığının Adli Tıp Kurumu"nun 18.05.2015 tarihli raporu ile saptanarak ilk el konumundaki davalılar ... ve...’ye yapılan temliklerin ehliyetsizlik hukuksal nedeniyle geçersiz olduğu, 2. el konumundaki davalı ...’ın ise, vekil olan davalı ...’yi daha öncesinde tanımadığına ilişkin beyanına rağmen davalı ...’ın babası İsmail Akman’dan 20.01.1992 tarihinde dava dışı 999 ve 1002 parsel sayılı taşınmazları satın aldığı, aynı taşınmazları 03.03.1993 tarihinde davalı ...’a devrettiği, toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile davalı ...’in, davalı ...’nin kayınpederi olan mirasbırakan ...’ın işlem tarihinde hukuki ehliyetinin olmadığını bilen ya da bilebilecek konumda olduğu, 4721 sayılı TMK’nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağı gözetilerek davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ... vekilinin tüm, davalılar ..., Ali, ... ve... vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Davalılar ..., Ali, ... ve... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; somut olayda; davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp, ihtiyari dava arkadaşlığı vardır. Bu durumda her bir davalının kendisine temlik edilen taşınmazda dava edilen pay değeri üzerinden harç ve vekalet ücretinden ayrı ayrı sorumlu tutulması gerektiği açıktır. Öte yandan, 4721 sayılı TMK’nun 28/1. maddesinde; “Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer.” düzenlemesi karşısında ölü kişi adına tescile karar verilemeyeceği de açıktır. Hal böyle olunca, çekişme konusu 20520 ada 9 ve 20621 ada 24 parsel sayılı taşınmazlar ile 20518 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki 21/144 pay yönünden ..."ın tüm mirasçıları adına payları oranında tescile karar verilmesi, davadaki istek terekeye iade olup, mirasçı ... bu istek nedeniyle davada taraf gösterildiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş olması doğru olmadığı gibi, davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığının olmadığı göz ardı edilerek (çekişme konusu 25 parsel sayılı taşınmazdaki 21/144 pay yönünden davalı ...’nın, çekişme konusu 9 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalılar... ve Mehmet’in müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerekirken) belirlenen dava değeri üzerinden tüm davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu tutularak yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmiş olması da isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, karar davacılar vekili, bir kısım davalılar vekili ve davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş, Mahkemece davalı ... vekilinin eksik harcı süresinde ikmal etmediği gerekçesiyle davalının istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına dair verilen ek karar davalı ... tarafından temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.



    -KARAR-

    Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK"nın 344. maddesinde ""İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır." hükmü düzenlenmiştir. Yine HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kanuni süre geçtikten sonra verilirse, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar vermesi gerekir. Ancak temyiz edilen karar temyiz süresi geçtiği halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 Esas 1990/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verebilecektir.
    Somut olayda, yerel mahkemece davalı ...’ın eksik harç ve masrafları süresinde ikmal etmediği gerekçesiyle “istinaf” isteminden vazgeçmiş sayılmasına dair verilen karar adı geçen davalıya 12/04/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalı bu kararı 22/04/2021 tarihinde temyiz ettiğine göre, bir haftalık yasal temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 6100 sayılı HMK"nin 366. maddesi yollamasıyla HMK’nin 346/1. maddesi ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 01.06.1990 tarihli ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı kararı uyarınca davalı ...’ın temyiz dilekçesinin SÜREDEN REDDİNE,
    Diğer davalıların temyiz itirazları yönünden; hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak temlik tarihinde mirasbırakanın ehliyetsiz olduğu Adli Tıp Kurumu raporuyla belirlenmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalıların işin esasına yönelik olarak aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine.
    Dairece bozma ilamında çekişme konusu 25 parsel sayılı taşınmazdaki 21/144 pay yönünden davalı ...’nın, çekişme konusu 9 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalılar... ve Mehmet’in müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gereğine işaret edilmiş olup, dava ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı olarak kabul edildiğine göre, davaya konu tasarruflarda vekil olarak hareket eden davalı ...’ın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru değildir.
    Mahkemece peşin harç hatalı hesaplandığı gibi tümüyle kabul edilen davada yargılama giderlerinin haklılık oranı belirlenerek paylaştırılması da isabetsiz ise de; anılan bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 numaralı bentlerinin hükümden çıkarılarak yerine;
    “3- Davaya konu 20518 ada 25 parsel sayılı taşınmaz yönünden alınması gereken 11.684,48 TL karar harcından peşin alınan 2.921,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.763,36 TL harcın davalı ...’dan alınarak Hazineye irat kaydına, davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 2.921,12 TL harcın adı geçen davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
    4- Davaya konu 20520 ada 9 parsel ve 20621 ada 24 parsel sayılı taşınmazlar yönünden alınması gereken 37.920,40 TL karar harcından peşin alınan 9.480,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 22.480,30 TL harcın davalılar ... ve ...’tan müşterelen ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 9.480,10 TL harcın adı geçen davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
    5- Davacılar tarafından bu dava nedeniyle yapılan toplam 3.994,85 TL yargılama giderinin 25 parsel sayılı taşınmazın dava değerine oranı ile belirlenen (%76) 3.036,09 TL’sinin davalı ...’dan; 9 ve 24 parsel sayılı taşınmazların dava değerine oranı ile belirlenen (%24) 958,76 TL’sinin davalılar ... ve ...’tan alınarak davacılara verilmesine; davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
    6- Davaya konu 20518 ada 25 parsel sayılı taşınmaz yönünden, vekil ile temsil edilen davacılar yararına karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre takdir edilen 20.199,83 TL’nin davalı ...’dan alınarak davacılara verilmesine,
    7- Davaya konu 20520 ada 9 parsel ve 20621 ada 24 parsel sayılı taşınmazlar yönünden vekil ile temsil edilen davacılar yararına karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre takdir edilen 44.806,12 TL’nin davalılar ... ve ...’tan alınarak davacılara verilmesine,” cümlelerinin eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara