Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/825 Esas 2016/2940 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/825
Karar No: 2016/2940
Karar Tarihi: 11.05.2016

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/825 Esas 2016/2940 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2016/825 E.  ,  2016/2940 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet
    2-Cumhuriyet savcısı (sanıklar lehine)


    Temyiz incelemesi sanık ... hakkında duruşmalı, sanık ... hakkında duruşmasız olarak yapılmıştır.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    A-Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik incelemede:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/610 - 2014/512, 2013/841 - 2014/513 ve 2014/166 - 514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; adli arama kararı gerektiren bir olayda önleme araması kararına dayanılarak ya da koşullarına uygun olmayan arama kararı üzerine yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, Anayasa"nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK"nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 289. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
    Somut olayda sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin yapılan ihbar nedeniyle bir suçun işlendiği konusunda şüphe oluşmuştur. CMK"nın 116, 117 ve 119. maddelerine uygun şekilde "adli arama kararı" veya yazılı adli arama emri” alınmadan, "önleme araması kararına" dayanılarak sanığın üzerinde arama yapılması hukuka aykırıdır. Bu arama sonucu sanığın avucunda ele geçen uyuşturucu madde ise hem "suçun maddi konusu" hem de "suçun delili" olup hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamayacağı gözetilerek, olayla ilgili adli arama kararı ya da yazılı adli arama emri olup olmadığının araştırılması, varsa aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesi, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, Hükmün BOZULMASINA, hükmolunan hapis cezasının miktarı ile tutuklama tarihine göre, sanık hakkındaki salıverme isteğinin reddine,
    B-Sanık ... hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Olay tutanağında sanığın ikametinde yapılan arama sonucunda suç konusu uyuşturucu maddenin ele geçirildiğinin belirtildiği; buna karşılık sanığın, ikametinde yapılan arama sonucunda herhangi bir uyuşturucu madde bulunamamasına rağmen, kullanmak için bulundurduğu uyuşturucu maddeyi kendisinin görevlilere teslim ettiğini söylemesi dikkate alınarak; tutanak düzenleyicilerinin tanık olarak dinlenmesi, sonucuna göre sanığın hukukî durumunun belirlenmesi ve uyuşturucu maddeleri sanığın teslim ettiğinin anlaşılması halinde sanık hakkında etkin pişmanlığı nedeniyle TCK"nın 192. maddesinin 3. fıkrasının uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)Sanığın ikametinden ele geçen ve uyuşturucu veya uyarıcı özelliği bulunmayan maddeden alınan tanık numunelerin sanığa iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
    b)Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları ile sanık müdafiinin duruşmadaki sözlü savunmaları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, hükmolunan hapis cezasının miktarı ile tutuklama tarihine göre, sanık hakkındaki salıverme isteğinin reddine,
    11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
    TEFHİM TUTANAĞI: 11.05.2016 tarihinde bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."nın katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Av. ..."ın yokluğunda 26.05.2016 tarihinde, açık olarak okunup anlatıldı.









    Hemen Ara