Esas No: 2021/6406
Karar No: 2022/6810
Karar Tarihi: 10.11.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6406 Esas 2022/6810 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2021/6406 E. , 2022/6810 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02/04/2019 tarihinde verilen dilekçeyle harici takas sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedelinin tahsili talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kısmen reddine dair verilen 27/04/2021 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyizin redddine ilişkin kararın davacı vekilince süresinde temyiz edildiği anlaşılmakla temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı kooperatif ile müvekkili arasında 18.10.2007 tarihinde hissedarı olduğu taşınmazlara ilişkin "sözleşme" başlıklı bir anlaşma yapıldığını, bu sözleşme gereğince davacıya devri gereken parselin devredilmediğini, sözleşmedeki cezai şarta ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, dava konusu taşınmazın tapu kaydının takyidatsız olarak davacı adına tapuya kayıt ve tescilini, olmadığı taktirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bedelinin 60.000,00 TL olarak davalıdan tahsilini talep etmiştir.
2. Davacı vekili 22.02.2021 tarihli ıslah dilekçesinde; dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline bu mümkün olmadığı taktirde taşınmazın davalı adına tescilli olan 1116/2400 hissenin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 3. kişiler adına olduğundan tescil edilemeyen kısma ilişkin olarak 347.570,00 TL'nin de dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Islah dilekçesinde ayrıca tapu iptal ve tescil talebi kabul edilmediği taktirde 740.820,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili talep edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki harici satış sözleşmesi taşınmaz mülkiyetinin devrini öngördüğü, resmi biçime uyularak yapılmadığından geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmenin herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağı, kaldı ki sözleşmeye göre tapu devrinin takası içermesi nedeniyle 3. ve 4. maddenin birlikte ifa edilerek tapuların takas edilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu sözleşmenin hukuki nitelendirilmesinin yanlış yapıldığını, sözleşmenin aslında kat karşılığı inşaat sözleşmesi olduğunu, uygulamada kat karşılığı inşaat sözleşmesinde resmi şekil şartı arandığını, tarafların söz konusu sözleşme gereğince bir kısım edimlerini yerine getirdiğini, ancak; davalı tarafın sözleşmenin 3 nolu bendindeki edimini yerine getirmediğini, bu durumun bilirkişi raporunda da belirtildiğini, dava konusu sözleşmenin davalı kooperatif genel kurulunca kabul edildiğini, bu nedenle sözleşmenin geçersiz sayılmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalı kooperatife ait defter ve belgelerin istendiğini, ancak; davalı tarafın bu defter ve belgeleri ibrazdan kaçındığını, davanın ispat edildiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmede tarafların karşılıklı olarak 8520 ve 8521 parsellerin takası, 8520 parseldeki dairenin devri ve 8520 parselin ruhsat alımına onay verilmesi için anlaştıkları, davacının 8521 parselin takasına ilişkin olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, Türk Medeni Kanununun 706, Türk Borçlar Kanununun 237, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26 ve Noter Kanununun 60'ıncı maddeleri uyarınca, taşınmazların alım satımları resmi şekilde yapılmadıkça harici satın alma mülkiyetten kaynaklanan bir hak bahşetmeyeceği, davacı tarafın istinaf dilekçesinde nitelendirdiği şekilde sözleşme kat karşılığı inşaat sözleşmesi olarak kabul edilse dahi noterde düzenleme şeklinde yapılmadığı gibi 8520 parselin sözleşme kapsamında devrinin yapılmadığı dikkate alındığında sözleşmenin davacıya mülkiyetten kaynaklanan hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Mahkemece temyiz dilekçesinin kararın miktar itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle reddine karar verildikten sonra davacı tarafça ek karar temyiz edilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
1. Dava değerinin hatalı belirlendiğini, ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada keşif sonucunda bilirkişilerce taşınmazda davacı adına kayıtlı 296/2400 hisse düşüldükten sonra kalan hisse değerinin 740.820,00 TL olarak belirlendiği, bu bedel üzerinden eksik harcın ıslah dilekçesi ile yatırıldığını,
2. Davaya konu sözleşmenin hatalı nitelendirildiğini,
3.Sözleşme hükümlerine dayanarak taraflarca bir kısım edimlerin yerine getirildiğini, sözleşmenin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2'nci maddesi gereği geçersiz sayılamayacağını,
4. İddialarını ispatladığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın reddi kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341'inci maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, 361 ve 362'nci maddelerinde de temyiz edilebilen ve temyiz edilmeyen kararlar belirlenmiştir.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriğine göre, dava değeri fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 60.000,00 TL gösterilmiş, 22.02.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı talebinin 740.820,00 TL olduğunu açıklamış ve bu miktar üzerinden harç yatırmıştır. Alacak davası yönünden dava değeri 740.820,00 TL olup, karar tarihi itibariyle geçerli olan (78.630,00 TL) temyiz kesinlik sınırının üstünde kaldığından davacı tarafın temyiz hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesinin davacı vekilinin temyiz talebinin reddine dair 01/09/2021 tarihli ek kararı bu nedenle doğru görülmediğinden kaldırılmasına karar verilmiştir.
2. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesinin 12/07/2021 tarih 2021/900 Esas, 2021/951 sayılı Kararın onanması gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesinin 01/09/2021 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA, 12/07/2021 tarih 2021/900 Esas, 2021/951 sayılı Kararının ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 10.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.