Esas No: 2022/3407
Karar No: 2022/6928
Karar Tarihi: 16.11.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/3407 Esas 2022/6928 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/3407 E. , 2022/6928 K.Özet:
Davalı belediyeler tarafından yapılan imar uygulamalarının idari yargıda iptal edilmesi nedeniyle, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerindeki imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüştür. Davacı, kadastral parselin ihyası ile Hazine adına tescil istemiş, ancak mahkeme, dava açıldığı tarih itibariyle haklı olduğunu belirterek davanın reddine karar vermiştir. Karar temyiz edilmiş, temyiz incelemesi sonucunda, davanın açılmasına sebebiyet veren davalıların yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaları gerektiği belirtilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri; Türk Medeni Kanunu'nun 1025. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331 ve 438/7. maddeleridir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.11.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyalarak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.11.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, Hazineye ait Kabasakal Köyü 1411(2096) nolu kök parselin içinde bulunduğu alanda Seyhan Belediyesi ile Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar düzenlemelerinin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, kadastral parselin ihyası ile Hazine adına tescili olmadığı takdirde tazminat istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 27/12/2012 tarih ve 2012/14678 Esas, 15940 Karar sayılı ilamıyla "...infaza elverişli hüküm kurulması gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine dair verilen karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 16.09.2020 tarih ve 2019/448 Esas, 2020/4157 Karar sayılı ilamıyla hükmün bozulmasına karar verilmiş, taraf vekillerince karar düzeltme talebinde bulunulmuş, aynı Dairenin 24/02/2021 tarih ve 2021/423 Esas, 2021/984 Karar sayılı ilamıyla; ''...3194 sayılı Yasaya eklenen bu hüküm gereğince dava konusu uyuşmazlığın, idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerekmektedir. Bu nedenle taraf vekillerinin karar düzeltme talebinin kabulü ile, Dairemizin 16.09.2020 tarih ve 2019/448 Esas, 2020/4157 Karar ilamının kaldırılmasına ve hükmün belirtilen gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.'' şeklindeki gerekçeyle hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmaz davalı Seyhan Belediyesi ve davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı Seyhan Belediyesi ile davalı ... Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı ... Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı ... Belediyesi sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki; anılan bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmekte ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının;
1- Üçüncü bendinin çıkarılmasına, yerine; "Davacı tarafından yapılan 874,00 TL yargılama giderinin davalı ... Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine,
2- Dördüncü ve beşinci bendinin çıkarılarak yerine; "Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına" ibaresinin eklenmesine,
3- Altıncı bendinin çıkarılarak yerine; "Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080.00 TL vekalet ücretinin davalı ... Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine'' ibaresinin eklenmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.