Esas No: 2016/1687
Karar No: 2016/2744
Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/1687 Esas 2016/2744 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Ağır Ceza Mahkemesi"nin 02.10.2015 tarihli esas ve 2015/240 karar sayılı kararı
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ... hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 02.10.2015 tarihinde 2014/331 esas ve 2015/240 karar sayı ile mahkûmiyetine karar verilmiştir. Hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizce 08.03.2016 tarihinde 2015/16129 esas ve 2016/1357 karar sayı ile sanık hakkındaki hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca Dairemizin sanık hakkındaki hükmün bozulmasına ilişkin kararına itiraz edilmiş; dava dosyası 6352 sayılı Kanun"un 99 ve 101. maddeleri uyarınca Dairemize gönderilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle; “5271 sayılı CMK"nın m.2/1-j. bendi; suçüstü halini, o sırada işlenmekte olan suçla sınırlı tutmamıştır; ayrıca suçüstü sayılan halleri de tanımlamıştır. Bu maddeye göre; suçüstü hali; işlenmekte olan suç yanında, henüz işlenmiş olan suç ile suçun işlenmesinden hemen sonra takip edilen veya suçun az önce işlendiğine dair eşya ya da delille yakalanan kimsenin işlediği suçu da içermektedir. CMK. md. 90/1-2. ile md. 2/1 - (j) bendi birlikte değerlendirildiğinde, bu gibi hallerde herhangi bir kişi veya makamın yazılı emrine gerek bulunmamaktadır.
Nitekim bozma kararına konu somut olay irdelendiğinde; konunun (PVSK m.9, 4) Arama Yönetmeliğinin 18 vd. m. 8, 9, 25. ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24.m), kolluğun bir arama emri veya kararı gerekmeksizin arama yapabileceği Anayasa ve yasaların emredici hükümleri ile "denetim " adı altında kolluğun kendiliğinden yapacağı işlemlere dayalı olarak; Güven timleri şube müdürlüğü görevlilerince, olay günü Katip Kasım Mahallesi İskele Meydanı Sokağı üzerinde yürütülen devriye görevi sırasında, sanığın yanında bulunan kişilere bir şey verip bunun karşılığında bir şeyler aldığının görülmesi üzerine şahıslara müdahale edildiği, diğer şahısların kaçtığı, sanığın ise olay yerinde yakalanarak polis merkezine getirildiği, polis merkezinde sanığın çantasında ve bisikletinde yapılan aramada suç konusu 73 parça halinde net 19,6 gram eroin ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
"Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan maddenin sanığa ait çantada ve bisikletinde ele geçirilmesinde suç üstü halinin kesilmediğinden durumun; suçüstü haline bağlı yakalama yetkisini düzenleyen hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirdi. Burada konunun arama kurumu yerine bu gibi halleri düzenleyen CMK"nın 90/2. maddesi gereğince herhangi bir kişi veya makamın yazılı emrine gerek bulunmamaktadır. Somut olayın koşulları dikkate alınarak incelendiğinde de uygulanan ceza muhakemesi tedbirinin sanığın özel yaşam alanını ihlal etmediğinden, ortada yasak ve hukuka aykırı bir delil de bulunmamaktadır.
5271 sayılı CMK"nın 2/e-j, 161 ve 2559 sayılı PVSK"nın Ek 6. maddeleri uyarınca, olayın hemen akabinde durum güvenlik görevlileri tarafından nöbetçi Cumhuriyet savcısına bildirilmiş ve onun talimatları doğrultusunda olaya el konularak soruşturmaya başlanmıştır.
Artık suçüstü halinin bulunduğu ve şüphelinin suç delillerini yok etmesi söz konusu olabileceğinden, suç delillerinin görevliler tarafından sanığın yakalanmasından sonra, durum derhal nöbetçi Cumhuriyet savcısına bildirilerek görevli Cumhuriyet savcısının talimatları doğrultusunda hareket edilerek suçlu ve suç konusu eşyalar muhafaza altına alınmıştır. El koyma işlemi üzerine aynı gün işlem yetkili ve görevli hakim tarafından onaylanmıştır. Bu nedenle yapılan işlem hukuka uygundur. Elde edilen kanıtların hükümde değerlendirilmesinde bir engel bulunmamaktadır.
Yukarıda arz ve izah edilen gerekçelerle sanığın çantasında ve bisikletinde suçüstü hükümleri uyarınca elde edilmiş olan delillerin hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi” gerekçesiyle hükmün bozulmasına ilişkin Daire kararında isabet olmadığı belirtilerek; Dairemizin sanık hakkındaki bozma ilamının kaldırılarak hükmün düzeltilerek onanması istenmiştir.
C) CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ
1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308. maddesi :
(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu"na itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
(2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
(3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderir.
2- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen):
(1) Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır.
D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2013/610-2014/512, 2013/841-2014/513 ve 2014/166-514 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; koşullarına uygun olmayan arama kararı üzerine yapılan arama hukuka aykırıdır. Böyle bir arama sonucu bulunan deliller ya da suçun maddi konusu "hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş" olacağından, Anayasa"nın 38. maddesinin 6. fıkrası ile CMK"nın 206. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi, 217. maddesinin 2. fıkrası, 230. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi ve 289. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendi uyarınca hükme esas alınamaz.
Somut olayda, 12.09.2014 tarihinde Katip Kasım Mahallesi İskele Meydanı Sokağı üzerinde yürütülen devriye görevi sırasında, sanığın yanında bulunan kişilere bir şey verip bunun karşılığında bir şeyler aldığının görülmesi üzerine şahıslara müdahale edildiği, diğer şahısların kaçtığı, sanığın ise olay yerinde yakalanarak polis merkezine getirildiği, polis merkezinde sanığın çantasında ve bisikletinde yapılan aramada suç konusu 73 parça halinde net 19,6 gram eroinin ele geçirildiği anlaşılmıştır.
"Adli veya önleme arama kararı" alınmadan sanığın üzerinde ve bisikletinde arama yapılması hukuka aykırı olacağından, bu arama sonucu ele geçirilen uyuşturucu maddeler de hem "suçun maddî konusu" hem de "suçun delili" olup hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden hükme esas alınamayacağından, 2559 sayılı PVSK"nın 9. maddesine göre olay yeri ve tarihini kapsayacak nitelikte önleme araması kararı bulunup bulunmadığı veya CMK"nın 116-119. maddelerine göre adli arama emri/kararı alınıp alınmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekir.
Açıklanan gerekçe ile Dairemiz kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı yerinde görülmemiştir.
İtirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir.
E) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının yerinde görülmediğine,
2- 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na GÖNDERİLMESİNE,
04.05.2016 tarihinde tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.