Mahkeme :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Suç konusu net 2538 gram eroinin miktarına bağlı olarak önem ve değerine göre, temel cezanın alt sınır aşılarak tayin edilmesi yerinde ise de, TCK"nın 3/1. maddesindeki “orantılılık” ilkesi ile 61. maddesindeki ölçütlere uygun olarak, temel hapis cezasının alt sınır daha fazla aşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri ve aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması sırasında, TCK"nın 58. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3-TCK’nın 52. maddesinin 4. fıkrası uyarınca sanığa verilen adli para cezasının taksitler halinde ödenmesine karar verilirken, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin belirtilmesi gerekirken “ödenmeyen adli para cezasının 5275 sayılı yasanın 106. maddesi uyarınca infaz edileceği hususunda sanığa ihtarına” şeklinde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
1-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması,
2-Hükmün 4. fıkrasında yer alan "sanığın cezasının" ibaresinden sonra gelmek üzere "TCK’nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkraları uyarınca" ibaresinin eklenmesi,
3-Hüküm fıkrasının TCK’nın 52. maddesinin 4. fıkrasının uygulanması ile ilgili bölümünde yer alan “ve ödenmeyen adli para cezasının 5275 sayılı yasanın 106. maddesi uyarınca infaz edileceği hususunda sanığa ihtarına” ibaresinin çıkarılarak yerine "ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına" ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan hapis cezasının miktarı ile tutuklama tarihine göre, sanık hakkındaki salıverme isteğinin reddine, 04.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.