Esas No: 2022/4217
Karar No: 2022/7063
Karar Tarihi: 21.11.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/4217 Esas 2022/7063 Karar Sayılı İlamı
7. Hukuk Dairesi 2022/4217 E. , 2022/7063 K.Özet:
Davacı, 4301 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ancak tapuda dava dışı Gebze Belediyesi'nin paydaş olduğu görülmüştür. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, paydaş Gebze Belediyesi'nin de dahil edilerek karar verilmesi gerektiğine karar vermiş, bu nedenle mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkeme, tapu kaydı güncellenip taraflar tam olarak belirlenmeden hüküm kurmuştur. Arz ve muhdesatın ayrı ayrı değerlendirilip oranlarının belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun Maddeleri: Anayasa'nın 36. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23/03/2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/07/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... mirasçıları tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 4301 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ... cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlarında, taşınmaz üzerinde bulunan binanın kendisi tarafından meydana getirildiğini belirtmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, karar Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 28.02.2012 tarih, 2011/14789 Esas, 2012/3025 Karar sayılı ilamı ile "Davaya ve satışa konu edilen 4301 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından davacı ve davalı dışında Gebze Belediyesi'nin de 54/276 pay ile paydaş olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, paydaş belediye davada yer almamıştır. Bu durumda, davada yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda, taraf teşkilinin sağlanmış olduğundan söz edilemez. Mahkemece, paydaş Gebze Belediyesi'nin davaya dahil ettirilerek yukarıdaki esaslar doğrultusunda taraf teşkili sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde satış kararı verilmesi hatalı olmuştur." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazla üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Davalı ... mahkemeye verdiği 13.02.2018 tarihli dilekçe ile taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulduğunu belirterek yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur. ... mirasçıları 17.07.2018 tarihli dilekçe ile mirasçılık belgesini dosyaya sunmuş; babalarının 17.05.2018 tarihinde vefat ettiğini, bu sebeple davaya dahil olmak istediklerini belirterek, temyiz harç ve giderlerini yatırmışlardır.
Mahkemece 10.07.2018 tarihli ek karar ile hükmün henüz kesinleşmediği gerekçesiyle, davalı ... tarafından verilen yargılamanın yenilenmesi talepli dilekçenin temyiz dilekçesi kabul edilerek dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmesine karar verilmiştir.
Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma ..., Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde de "hukuki dinlenilme ..." başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya davetle zorunludur.
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Somut olaya gelince; gerek UYAP sisteminden alınan güncel tapu kayıtlarının incelenmesinde, gerekse dosya içerisinde yer alan tapu kaydında, dava dışı ... tarafından Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2009/763 E. sayılı tapu iptali ve tescil davasına yönelik şerhin, 29.05.2012 tarihinde taşınmazın beyanlar hanesine tescil edildiği, kesinleşen mahkeme kararı sonrası 2/10 payın 15.05.2015 tarihinde ... mirasçıları adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece, dava konusu 1473 ada 24 parsel sayılı taşınmazın güncel tapu kaydının ilgili tapu müdürlüğünden temin edilerek taraf teşkilinin denetlenmesi ve davada taraf olarak yer almayan tapu kayıt maliklerinin usulüne uygun şekilde davaya katılımı sağlandıktan sonra işin esası hakkında oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan taşınmaz yönünden taraf teşkili sağlanmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; davalı ... tarafından ileri sürülen muhdesat talebinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de yukarıda açıklanan ilkeler ışığında; arz ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edildikten sonra belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değerinin bulunması, bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinin de bu oranlar esas alınarak yapılması gerekirken, anılan ilkelere uyulmadan tanzim olunan bilirkişi raporuna atıfla hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... mirasçılarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının yatıranlara iadesine, 21.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.