Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/4093 Esas 2022/7126 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4093
Karar No: 2022/7126
Karar Tarihi: 23.11.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/4093 Esas 2022/7126 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davanın konusu, imar uygulamasının iptali sebebiyle tapu kayıtlarının eski haline getirilmesi için yapılan tapu iptali ve tescil isteği üzerinedir. Davacı vekili, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ancak belediye adına ihdasen tescil edildiğini ve kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini ileri sürerek davanın kabulünü talep etmiştir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, mahkemenin verdiği kararı bozmuştur. Dosyanın tekrar incelenmesi sonucunda, dava konusu taşınmazın ihyası talebinde bulunulması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, yapılan idari işlem nedeniyle imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüştür. Davacının dava açma tarihinde haklı olduğu anlaşıldığı için, dava açılmasına sebebiyet veren davalılar giderlerden sorumlu tutulmalıdır. Kararda, TMK'nın 1025. maddesi ve HMK'nın 331. maddesi ile 6100 sayılı Yasanın mülga 3. maddesi ele alınmıştır.
7. Hukuk Dairesi         2022/4093 E.  ,  2022/7126 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24/12/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08/09/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı Adana Büyükşehir Belediyesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili 1432 parsel sayılı taşınmazın 121,20 m2 kısmının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde, Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, bu ihdas parselinin anılan miktarı üzerine de 5650 ada 7 sayılı imar parseli oluşturulduğunu, ancak belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede Seyhan Belediyesince yapılmış olan 37 nolu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale getirilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 24.11.2014 tarih 2014/6122 Esas- 13264 K. sayılı ilamı ile ".. dava konusu yapılan 121,20 m²'lik bölümün imar uygulamasından önceki vasfı ile Hazine ile ilgisinin bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadığı, öte yandan, çekişme konusu yerin Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulmadığı..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine dair verilen ikinci karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 22.01.2019 tarih 2016/10320 E.- 2019/622 K. sayılı ilamı ile ".. 775 sayılı Yasanın mülga 3. maddesinin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin usulüne uygun araştırılmadığı..." gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak dava konusu uyuşmazlığın 3194 sayılı Kanunun 18. maddesine eklenen hüküm uyarınca idareye başvuru yoluyla çözülmesi gerektiğinden davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili ve davalı Adana Büyükşehir Belediyesi vekili temyiz etmişlerdir.
    1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı Adana Büyükşehir Belediyesi vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dava konusu taşınmaz davalı Seyhan Belediyesi ve davalı Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak davalı Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı Seyhan Belediyesi ile davalı Adana Büyükşehir Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile, dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile sınırına dahil olan davalı ... Belediyesi sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki; anılan bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmekte ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Adana Büyükşehir Belediyesi vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2) nolu bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının dördüncü bendinin çıkarılarak yerine "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.400.00 TL vekalet ücretinin davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı ... Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 23.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Hemen Ara