Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6690 Esas 2021/4830 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6690
Karar No: 2021/4830
Karar Tarihi: 03.06.2021

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6690 Esas 2021/4830 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, kardeşinin bilgisi ve rızası olmaksızın kardeşine ait bir parseli kiralayarak sahte belgelerle destek primi ve kredi almaya çalışmıştır. Ancak, suça konu sahte kira sözleşmesinin aslı bulunmayıp, fotokopisinin dosya içerisinde olduğu ve belgenin aldatıcılık niteliği taşıyıp taşımadığının araştırılmadığı tespit edilmiştir. Bu sebeple, sanığın hukuki durumu takdir edilememiştir ve karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5488 sayılı Kanunun 19. maddesi
- Çiftçi Kayıt Sistemi Yönetmeliği
- 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı.
11. Ceza Dairesi         2018/6690 E.  ,  2021/4830 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi



    Muhtar olan sanığın bilgisi ve rızası olmaksızın kardeşi ...’a ait ... nolu parseli 14/09/2012 tarihinden 14/10/2013 tarihine kadar 500 TL karşılığında kiraladığına ilişkin kira sözleşmesini kiralayan olarak müşteki ..."ın yerine imza atmak ve ... Köy Azası olduğu belirtilen M. Arif KIRAN"ın yerine imza atmak sureti ile düzenlediği kira sözleşmesine istinaden ... İlçe Tarım Müdürlüğünden müştekiye ait ... Köyü 332 nolu parselin kendisi tarafından kiralandığından bahisle başvurarak 5488 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca 89.55 TL mazot ve gübre desteği yardımı aldığı, yine müştekiye ait ... Köyü 332 nolu parseli kiraladığına dair sahte belgenin işleme konulması sonucu bu durumun ... İlçe Tarım Müdürlüğünce Çiftçi Kayıt sistemine de kayıt edildiği ve ... Ziraat Bankası Şube Müdürlüğüne başvurarak bahsi geçen 332 nolu parselin kendisi tarafından işletildiğinden bahisle 15.000 TL İşletme Kredisi aldığı iddiası ile açılan davada, destek primi ve kredi almak için beyan edilen taşınmazlara ait tapu kaydı veya kira sözleşmelerinin Çiftçi Kayıt Sistemi Yönetmeliği gereği muhtar sıfatıyla onaylanarak köy karar defterine kaydedilmesi gerektiği, sanığın sahte kira sözleşmesi düzenleyip bu haliyle onaylayıp, aza yerine de imzalamak suretiyle oluşturulan belgenin resmi belge niteliğinde bulunduğu sanığın eyleminin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturacağı anlaşılmakla,
    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14.10.2008 gün ve 49/219 sayılı kararında da açıklandığı üzere; ceza yargılamasının amacı, somut gerçeğin ortaya çıkarılması olup bunun için başvurulan kanıtlama araçlarından biri de belgelerdir. Yargılama makamları suç isnadı nedeniyle oluşan uyuşmazlığı çözümlerken ele geçirilen ve kendiliklerinden getirtilen ya da iddia ve savunma doğrultusunda sunulan belgelerin güvenilirliğini de denetlemek durumundadırlar. Güvenilirliğin denetlenebilmesi için, belgenin aslının veya bunun olanaklı olmaması halinde de aslına uygunluğu yetkili makam veya kişilerce onanmış örnek ya da kopyalarının dosyaya konulması gerekir. Yine Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, suça konu belgenin fotokopi olması durumunda hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı, aslı bulunamayan evrakların aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının da tespit edilemeyeceği, fiili iğfalin aldatma niteliğini göstermeyeceği açıktır.
    Dosya içerisinde suça konu sahte olduğu iddia ve kabul edilen kira sözleşmesinin aslı bulunmayıp, fotokopisinin gönderildiği, aslının dosya içerisinde olmadığı anlaşılmakla, mahkemece kira sözleşmesinin aslı veya aslı gibi onaylı örneğinin sanıktan, köy karar defteri, ilçe tarım müdürlüğü, banka ve ilgili yerlerden bulunup bulunmadığının sorulup araştırılması, varsa aslı veya aslı gibi onaylı örneğinin temin edilip adli emanete alınması, belgede sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, belge aslının duruşmada incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması; aslı veya aslı gibi onaylı örneklerinin bulunmaması halinde ise fotokopi belgelerin aldatıcılık niteliğini haiz olmayacağından sahtecilik suçunun oluşmayacağı gözetilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,
    2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 03.06.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara